JustPaste.it

önemli edit: öncelikle tekrardan olumlu olumsuz tüm mesajlar için teşekkür ederim. herkesin bir şekilde bağlantılı olduğu bir konu olmasaydı bu kadar mesaj almazdım. fakat mesajlarda gördüğüm birkaç şeye toplu cevap vermem gerekiyor;

ben doktor ya da psikolog değilim. bunun altını şiddetle çizmek isterim. kendimi dün geceden beri haydar dümen gibi hissetmeye başladım. saçlarım uzadı, bıyıklarım beyazlaştı. şaka bir yana, bu araştırmayı kendi amatör çabamla internetteki yabancı makaleleri tarayarak yaptım ki kaynak bölümünde verdim bunları. art niyet arayan arkadaşlar olmuş, zahmet edip kaynaklara baksınlar. ancak ben bu tepkileri doğal karşılıyorum çünkü ülkemizde pornografi ve zararlı bilinmiyor. en azından insanlara bir bilinç kazandırdıysam ne mutlu bana.

son olarak; pornografi düşmanı ilan edildim buna eyvallah ama cinsellik düşmanı ilan edilmem tam bir fecaat. "bir zevkimiz vardı onun da içine ettin abartı yorumlarınla" diyenler var. hayattan aldığı zevki pornografiye indiren sizlersiniz. cinselliğe salt pornografi muamelesi yapanlar da. cinsel hayatı mahveden pornografinin ta kendisi. buyrun kaynaklar: http://www.psychologytoday.com/…em-porn-its-bad-sex
http://markmanson.net/…raphy-can-ruin-your-sex-life
http://www.businessinsider.com/…ng-sex-life-2011-10

edit: hayrına özet ekledim en aşağıya, ancak kesinlikle tavsiye etmiyorum. yavaş yavaş okuyun arkadaşlar bir şey kaybetsiniz.

edit 2: sizlerden gelen sayısız destek mesajından sonra, söz verdiğim gibi iyileşme sürecindeki insanların gözlemlerini de ekledim. edit 1'den hemen önceki kısımda yani normal yazının devamında.

pornografi bağımlılığından kurtulma rehberi:

çağımızın vebası olup, genç dimağlarımızı iliklerine kadar sömüren, insanımızı abazanlaştırıp, piksel sevdalısı haline getiren bu illetten kurtulma rehberidir. yazıyı olabildiğince kısa ve öz tutmaya çalıştım. baştan sona soluklana soluklana, özümsenerek okunursa faydalı olacağı kanısındayım. yer yer bilimsel bir dil hakim olsa da, vakanın vahametini kavrama açısından elzemdir.

öncelikle çok meşhur bir deneyle başlamak istiyorum. yine bir deney ve yine fareler. bir eril fare sürekli aynı dişi fare ile çiftleştirilir ve eril farenin çiftleşmelerdeki boşalma süresinin giderek arttığı, hatta bir süre sonra erkek farenin johnny sins’e evrildiği, dakikalarca performans gösterdiği gözleniyor. (1dk-16dk)

bir sonraki aşamada ise, bu eril faremiz, her çiftleşmede farklı bir dişi fareyle izdivaç eder. bir önceki aşamada performansı sürekli artan fare, deneyin bu aşamasında hemen hemen aynı boşalma(ejakülasyon) dakikasında kalır ve dişi farelere rezil-rüsva olur. (1dk-3dk)

eril fare, aynı dişi ile çiftleştikçe giderek azalan miktarda dopamin üretmeye başlar fakat dişi fare değiştirildiği an, eril faredeki dopamin tavan yapar. işte bütün memelilerdeki bu vakaya coolidge effect diyoruz. aynı deney, dişi fareler ve dişi memeliler için de geçerlidir. bu yazı boyunca erkek odaklı yazacağım fakat mevzu kadınlar için de birebir aynıdır.

dopamin demişken hemen dopaminden bahsedeyim. dopamin, bir başka deyişle, bağımlılık molekülü, genlerimize hizmet etmek için bizi motive etmeye yarayan hormondur. dopamin salgısı, novelty dediğimiz “yeniliklerle” dalgalanmalar gösterir. yeni bir kalem aldığımız zaman içimizde oluşan yazma hissinde, vizyona giren filme gitme isteğimizde, iphone’un son modeli çıktığında değiştirme arzusu hissetmemizin nedeni hep bu hormondur.

novelty ise fare deneyindeki yeniliktir. porno izleyen bir insan 10 saniye sekreter pornosu izledikten sonra başka bir sekme açıp, o sekmede de hemşire pornosu izlemeye devam etmesi, yenilik arzusundandır. dopamin yeni olanda artmaktadır. porno izlerken firefox’u, chorme’u sekme manyağı yapıp pornodan pornoya atlamamızın temel nedeni, her yenilikte dopamin seviyemizin artmasıdır. fare deneyinde, eril farenin sürekli yeni bir dişi fareyle çiftleştirilmesinde olduğu gibi.

dopamin hormonu, ödül döngüsü dediğimiz, adını pavlov’un köpeği deneyiyle duymuş olduğumuz mekanizmayı tetikler. ivan pavlov, köpeğine her et verişinde zil çalmaktadır. bir süre sonra et getirmeden sadece zil çaldığında da köpeğin ağzının sulandığı gözlemler. ödül döngüsü, bağımlılıklarımıza giden yoldaki duraklardan bir başkasıdır. peki, ödül nedir? köpek için et iken, insan için yiyecek, seks, aşk, arkadaşlık veya novelty olabilir.

pornografi ve dopamin ilişkisini irdeleyecek olursak; hayatımızın her parçasına giren internet ile porno ve pornografik novelty sadece bir tık ötededir. gerçi türkiye’de porno siteleri yasak olduğu için 2-3 tık diyelim biz ona.* bu kolay erişilebilirlik, ödül döngümüzü dengesizleştiren etmen oluyor çünkü porno sitelerindeki uçsuz bucaksız porno envanteri bizlere limitsiz “yenilikler” sunuyor.

asian, stocking, big tits, lesbian, office, secretary ve sair.

peki, bu ödül döngümüzü doyuran limitsiz yenilikler karşısında, bu çarkın dönmesine hiç karşı koymaya çalışmamış bir beyin, bir süre sonra ne hale gelir? yani canı her istediğinde porno izleyen birey, nereye evrilir? cevap veriyorum; porno bağımlılığını en nihayetinde kabullenme veya cinsel şartlanma.

öncelikle şunu bir kabul edelim; porno bağımlılığı ile seks bağımlılığı birbirinden tamamen farklı. porno bağımlığı internet bağımlılığıdır ve ekrandaki piksel piksel olan çıplaklığa olan bağımlılıktır. seks bağımlılığı ise gerçektir, dokunabilirsin, karşılıklı duygu iletişimi vardır.

insanoğlu bazen şöyle bir yanılgıya düşüyor; “bağımlılık sadece madde bağımlılığı ile gerçekleşir”. ancak rakamlar bize tam tersini söylüyor; amerika’da alkol ve madde bağımlılığı yüzde 10-15 iken, ödül döngüsü ile vuku bulan ve yukarda da bahsettiğim listede bulunan “yiyecek(ödül döngüsünü işleten) tüketim dengesizliği”, amerikan halkının yüzde 75’ini normalden fazla kilolu ve yüzde 35’ini de obez yapıyor. bu arada yeri gelmişken hemen ifade edeyim, geçtiğimiz ay içerisinde obezite hastalık kategorisine alındı. ne alaka demeyin, dengesiz yiyecek tüketimi de çok ciddi başka bir bağımlılıktır. ancak konumuz bu değil.

dengesiz yiyecek tüketimi örneğinde olduğu gibi pornografiye de genlerimizin evrimsel amaçla meylettiği ödül döngüsü mekanizmasıyla bağımlı hale geliniyor ve bu da pornografiyi madde bağımlılığından daha potansiyelli bir bağımlılık olarak karşımıza çıkarıyor.

ihtiyacımızdan fazla tüketme bağımlılığı ise, doyma hissinden sonra, doyma sürecinde yemek yerken aldığımız hazzı(dopaminal) arama ihtiyacından kaynaklanıyor ve bizleri daha fazla tüketmeye yöneltiyor. gelişmiş ülkelerdeki zenginlik, herkesin tüketim delisi haline gelmesi ve rakamlarda da görüldüğü gibi her 4 kişiden 3’ünün “fazlası” olmasına neden oluyor. yiyeceğe rahatça erişen insan hep daha fazlasını tüketmek istiyor. ancak biliyoruz ki afrika ülkelerinde böyle bir ihtimal yok. erişemeyen insan “kilolu” olamıyor, bağımlılığa yakalanmamış oluyor. durum pornografide de aynı. mouse’un tek tıkıyla arzuladığı çıplaklığı karşısında görebiliyor, erişebiliyor.

“genlerimizden gelen, dölleme ve tüketme “hırsı”, canlıların en öncelikli içgüdülerindedir.”

insanoğlunun dölleme hırsı, aynı anda onlarca iki boyutlu, vamp, azgın hatunu bir arada karşısında görünce zirve yapıyor ve hepsini döllemeye çalışıyor. herif ekrandaki dövmeli, iri göğüslü, uzun bacaklı taş hatunla neslini devam ettirmek istiyor. içgüdüsel olarak en uygun anne adayını döllemek için porno sitelerinde fink atlıyor. ancak eli boş dönüyor.* protein kaybına mı üzülelim yoksa beynine verdiği zarara mı?

gelin birazcık da pornografinin yukarda bahsettiğimiz sistemleri kullanarak, beynimize nasıl zarar verdiğini detaylandırarak görelim.

hassaslaşma: geçmişte ödül döngümüzle aldığımız hazlar beynimizde kilit anılara olan hassaslığımızı arttırıyor ve hep hatırdaki hazza yöneltiyor. bunun bir sonraki adımı ise, hatırdaki anıyı geçmişte nasıl elde etmiş olmamızdır. yani porno sitesinde “lesbian teacher at school” diye aratıp, karşınıza gelen pornoyu izlediğiniz zaman aldığınız haz, bir sonraki deneyimlerinizde de elde etmek istediğiniz hedeftir. hal böyle olunca bir sonraki deneyiminiz de aynı keyword’lerle oluyor. fetişliğe giden yol bu mekanizma ile gerçekleşiyor.

alışkanlığı edinme safhasında ise karşımıza delta fosb proteini çıkıyor. pornografiyle beraber dönmeye başlayan ödül mekanizması, delta fosb birikmesine neden oluyor. ancak bu birikme, madde bağımlılığında gerçekleşmiyor çünkü madde bağımlılığında uyuşturan madde direkt rol alıyor ve ödül mekanizması kullanılmıyor. bir başka deyişle, madde bağımlılığında uyuşturan maddenin beyne yaptığı etki ile delta fosb birikiminin porno bağımlılığında beyinde oluşturduğu sonuçlar benzer kapılara çıkmakta.

delta fosb, ödül döngüsü devam ederken bizleri ödül döngüsünün devam etmesi gerektiğine motive ediyor. buna binge mekanizması deniyor. binge mekanizması memelilere evrimsel avantajlar kazandıran bir mekanizmadır. bir aslanı örnek alacak olursak, kaç günde bir geyik denk getirebiliyor ki? ancak yakaladığında bütün bir geyiği halletmesi gerekiyor. iste bu noktada binge devreye giriyor ve aslanın bütün bir geyiği bitirebilmesini sağlıyor. fırsatlar nadir ve tek parça ise bu mekanizma kusursuz işliyor.

binge’e pornografi açısından bakacak olursak durum vahim. insan internet sayesinde gerçek hayatta hiç denk getiremeyeceği güzellikte birçok hatunla/erkekle sanal cima eyliyor. yetmiyor aynı anda 10 tane farklı porno açıp hepsiyle halvete girmeye çalışıyor. dev göğüslü, jartiyerli öğretmenler, hemşireler, sekreterler internet sayesinde ekranının içinde. beyin doğası gereği bu büyük pastaya saldırıyor. ancak olay burada kalmıyor. çünkü istediği her an ulaşabiliyor pornoya. bir tilki belki haftada bir kez geyik leşi denk getirebilirken, azgın erkeğimiz her gün kate upton seviyesindeki kadınlarla sanal seks yapıyor ve binge mekanizmasını alt-üst ediyor.

aşırı üretim delta fosb proteini, porno izleme ve mastürbasyon eylemi sırasında kullanılan sinir bağlantılarını düzenleyip, bu güzergâhı(sinir hattı) güçlendirmeye neden oluyor. böylelikle bir süre sonra sistem otomatikleşiyor, bir başka değişle bağımlılık safhasına çıkıyor. öyle ki bu işlem sırasında oturan imgeler bizi porno izlemeye tahrik ediyor. örnek verecek olursak; jartiyer giymiş bir kadının pornosu imgeleştiğinde, sokakta gördüğümüz jartiyerli bir kadın`:evet her gün sokakta jartiyerli kadına denk geliyorum` ile kolayca bu sistemi uyarıyor ve bilinçaltımıza porno izleme ve mastürbasyon yapma isteği aşılıyor. aynen pavlov’un köpeği deneyinde olduğu gibi. zil çalınıyor ve köpeğin ağzı sulanıyor.*

duyarsızlaşma: dopamin, dopamin resöptörlerini ve ödül döngüsünü daha duyarsız hale getirerek alınan hazzı azaltıyor ve dopamine daha bağımlı hale geliyor çünkü daha fazla dopamin istiyor sistem, eski hazza ulaşabilmek için bu da giderek körleşen kısır bir döngüye neden oluyor.

hassaslaşmanın götürüsü olarak artan porno izleme neticesinde sinir sistemi dopamin bombardımanına tutulmuş oluyor. bir süre sonra sistem duyarsızlaşmaya başlayınca sistem dopamin miktarını attırmaya yöneliyor. sistem kilitleniyor. beyne ve sinir sistemine dışardaki başka hiçbir şey ilgi çekici gelmiyor. vücut bu sanal döllemeye odaklandığından gerçek hayattaki kadın-erkek ilişkisi ikinci plana düşüyor. duyarsızlaşma, beynin porno bağımlılığı ile bağlantılı imge bulabilmek için ultra aktif bir hal almasına neden oluyor. sistem düşük dopamin sinyali nedeniyle bir türlü tatmin olamaz hale geliyor.

hassaslaşma ve duyarsızlaşma, bağımlılıkların temelini oluşturmaktadır.

düzenli porno izleyicileri, ilk izledikleri pornolardaki tadı alabilmek için farklı arayışlara girerler. şaşırtıcı, farklı, yasak ve hatta korkunçlu videolara kayma eğilimi taşırlar. öyle ki, çıplak popo resimleriyle başlamış bir porno kariyeri, tecavüz videoları izleyerek mastürbasyon yapar hale gelebilir. porno sitelerindeki akla-hayale gelmeyecek kategorilerin nedeni, porno bağımlılarının zamanla farklı arayışlara girme içgüdülerinden kaynaklanır. şu anda sıçmalı, osurmalı, parmaklamalı, anırmalı, oyuncaklı videolarla tatmin oluyorsanız, yani seks tadınız değiştiyse, beyniniz o yöne kayarak tatmin aramış ve beyniniz de değişmiştir.

muhtasar: aşırı tüketim(porno)---> dopamin ---> delta fosb ve binge bozuklukları ---> bağımlılık.

aşırı tüketim porno ne kadardır? bu sorunun cevabı ile kaç el kumar oynayınca kumar bağımlısı olunur sorusunun cevabı aynı.

bağımlılık nedir? çoğumuz sadece kimyasalların bağımlılık yapacağına inanır ve porno izleme tutkusunun bir bağımlılık olmadığını söyler. ancak nörolojistler tam tersini söylemekte. çok farklı alandaki, çok farklı “şeylerin” bağımlılık yapabileceği vakidir. internetin yayınlaşmasıyla beraber internet bağımlılığı başlığı altında birçok bilimsel araştırma yapıldı ancak ilk başlarda porno bağımlılığı, internet bağımlılığı başlığı altında spesifize edilmedi. hatırlarsınız vakti zamanında internet bağımlılığıyla beraber gelen asosyalleşme konusu işlenirdi. acaba internete bakmadan ne kadar durabilirim gibisinden. bizden her şeyiyle minimum 10 sene önde giden amerika’da şu anda porno bağımlılığı işlenmektedir. daha bize tam olarak uğramamış olması şaşırtıcı değildir. ancak bizler biliyoruz ki, eskiden bağımlılık olarak addetmediğimiz çoğu şeyin artık bağımlılık olduğunu kabul ediyoruz. (bilgisayar oyunları, kumar, abur-cubur tüketimi)

porno bağımlılığını özel yapan şeyler; 7/24 ulaşılabilir olması, bedava olması, tek kişilik olması, sınırsız çeşitlilik, kolay erişim, porno tüketiminde bir sınır olmaması(yiyecek ve madde bağımlılığında farklı), aşırı tüketimde tiksinmeye yol açmaması(bu da yiyecekten ve madde bağımlılığından farklı çünkü 2 paket aile boyu lays yeseniz bile 3. de kesinlikle iğrenmeye başlarsınız)

düzenli porno kullanımı sonucunda oluşan semptomlar; erken boşalma, cinsel birleşim sırasında iktidarsızlık, çok mastürbasyon az zevk, artan sosyal tedirginlik, güvensizlik, karakter dışı davranışlar, dengesiz erekte, seks-mastürbasyon tat farkı, konsantrasyon eksikliği, yüksek tedirginlik, depresyon, beyin işlevlerinde yavaşlama ve gecikme. (hafıza geriliği, unutkanlık ve sair)

gördüğünüz gibi ilaç prospektüsüne döndü olay. bu sonuçların biri, ikisi, üçü kesinlikle baş göstermiştir ortalama bir porno-severde. peki, beynimizi ve ödül döngümüzü eski haline getirebilmek için ne yapmalıyız?

yenilenme süreci: bu yenilenme sürecinde uzak durulacaklar; porno, porno üzerine hayal kurmak, erotik hikâyeler, internette güzel gacı fotolarına bakmak ve sair. ta ki iyileşene kadar. bu süreci etkili ve kısa tutmak için mastürbasyonu “bu süreç boyunca” bırakmak bir metottur. zor bir yol, fakat etkili. ancak zorunlu değildir mastürbasyonu bırakabilmek. zafere giden yol çilelerle dolu. beyin dopamine o kadar bağımlı bir hale gelmiştir ki porno-severlerde, bu süreçte en küçük tetikleyici faktörler bile bu perhizi bozmanıza neden olabilir. yenilenme süreci irade ve kararlılık ister.

porno ve pornografik hayallerden kaçmak ana hedefimizken bu süreçte “gerçek” ilişkilerin, iyileşme sürecine olumlu etkileri olduğu saptanmıştır. elzem değildir fakat kız arkadaşı/erkek arkadaşı olan bireylerin bunu avantaja çevirmesi mümkün.

iyileşme sürecine girip, porno perhizi yapan bireylerin bazıları, yukarda saydığım semptomlara odaklanarak motive oldukları da vakidir. pornografi bağımlılığında en sık karşılaşılan semptomlarından biri olan iktidarsızlık(erectile dysfunction), porno severlerin iyileşmek için pornografiden uzak, çileli bir yenilenme dönemine katlanabilmelerine motive eden makul bir sebeptir.

bu dönem zarfında mastürbasyona ihtiyaç duydunuz anlar, bu ihtiyacın sizin gerçek libidonuzdan değil de bağımlılığınızdan ötürü olduğunu bilmelisiniz. piksele olan aşkınızdan dolayı, babafingonuz yarı erekte ya da erekte bile olmadığı zamanlar mastürbasyon yapma ihtiyacı hissedersiniz. işte bunlar hep bağımlılık. vücudunuz dopamin için yakarıyordur adeta.

pornografi ve mastürbasyon pavlov’un köpeği deneyindeki ağız sulanması ve zil sesi gibi bağlantılıdır. porno bağımlısı bir bireyde zili çalarsanız(pornografi) ağzı sulanır(mastürbasyon). zaman her şeyin ilacıdır diye boşuna demiyor büyüklerimiz. zaman içerisinde işlemeyen bu bağlantı zayıflayacaktır.

ayrıca tekrar etmekte fayda görüyorum; bu süreçte sadece pornoyu değil de yapay mastürbasyonu da bırakan bireylerin daha hızlı bir şekilde iyileştiği ilmen sabittir. pornoyu bırakan çoğu erkek başlangıçta yaptıkları mastürbasyondan zevk alamadıklarından şikâyetçi olur bunun da sebebi porno bağımlılığıdır. her yemekten sonra sigara içen bir kişi, sigarayı bıraktıktan sonra yediği yemeklerin doyurmadığından şikâyetçi olur. hatta bu nedenle sigarayı bırakanlarda, aşırı kilo alma gözlemlenir. aynı sebep-sonuç ilişkisini bu örnekte de görmekteyiz.

iyileşme süreci aslında bireyin kendisini ve beynini değiştirdiği bir dönemdir. bu çok da kolay değildir. porno izlememek çok basit bir işlemmiş gibi görünebilir fakat bağımlıysanız ciddi bir emek ister. iyileşme dönemine kararlı bir şekilde kendinizi hazırlayıp başladıktan sonra hiçbir nedenle porno izlememelisiniz. 5 saniyelik bir video bile. izlediğiniz herhangi bir pornografik öğe sürecin kötüye gitmesine sebep olur. bu nedenle pornografi ve ona giden bütün yolları kesin. öyle anlar olacaktır ki, eroini bitince krize giren bir madde bağımlısı gibi baktığınız her yeri meme ve vajina olarak görebilirsiniz. asla. son çareniz, son silahınız pornosuz mastürbasyon yapmak olmalıdır. mastürbasyon yapmak, sürecinize kara leke sürmeyeceği gibi kriz anlarında vücudunuzu sakinleştirmeniz için bir ara gazı olabilir. sorun yok. mastürbasyon değildir sizi bu hale getiren, pornografidir. bu iyileşme süreci anti-mastürbasyonik bir süreç değildir. beyninizi ve zihninizi kirleten pornografidir asıl düşman, bunu unutmayalım.

evli ya da kız/erkek arkadaşı olan bireyler bu süreçte daha dikkatli olmalılar. beyninize ilişkinizin gerçek olduğunu hissettirmelisiniz. dokunma, öpüşme, ten kokusu gibi pikselin veremedikleri, beyninizin farklı noktalardan uyarılmasına sebep olacağından yararlı olacaktır. fantezi dışı gerçek ilişkiler sağlıklıdır, bu yüzden eşi ya da sevgilisi olan bireyler yaşayacakları ilişkinin iyileşme sürecine kötü bir etki yapacağı gibi bir tedirginliğe kapılmamalıdır. dipnot: fantezi kelimesi yunanca bir kelimedir ve hayal kurmak anlamına gelir. ancak bu başlık altında kullandığım ve türkçede yaygın kullanım olarak farklı bir anlama sahiptir, hepinizin bildiği üzere.

birazcık da yenilenme sürecinin uzunluğundan bahsedecek olursak; her beyin farklı olduğundan kişiden kişiye değişmektedir. kimisinde 60 gün, kimisinde 90 gün. sayısal bir rakam vermekten ziyade, asıl üzerine düşünmemiz gereken “bende ne değişirse iyileştiğimi anlarım?” olmalıdır. hastaların iyileşme sürecindeki ve bitimindeki deneyim ve gözlemlerini de yazımın ilerleyen kısmında yazacağım fakat değişikliklerden kısaca bahsetmek isterim; arzularınızı kontrol edebilmek, gerçek ilişkilere yönelme ve gerçek ilişkilerden alınan hazzın artması öyle ki öpüşmelerinizde bile az ya da çok erekte olabilmek, sabah ereksiyonlarının artması(kötü gibi görünse de sağlık bir erkek alametidir), güne uyanırken daha iyi ruh haline sahip olmak, hayatın yaşamaya değer olduğunu hissetmek, zamansız ereksiyonların azalması, hafızada keskinlik, gerçek ilişkinin mastürbasyondan daha cazip gelmesi gibi belirtiler normalleşmeye başlandığının ipuçlarıdır.

bu kadar porno, pornografi demişken önemli bir noktanın altını çizmek isterim. beynimizin aslında pornodan çok da haberi yok. pornografi eroin gibi ödül döngüsünün “şahsen” içinde olmadığından dolaylı bir şemadan sisteme entegre olmakta. bu yüzden beynimizin pornografi ile direkt bir tanışıklığı yok. mesele, ödül döngümüz ile pornografinin neden olduğu dopamin salgısı arasında döndüğünden, beynimiz pornografiden bi’haber. bu yüzdendir ki, odaklanmamız gereken dopamin-ödül döngüsüdür. işte bu sistemin beline kürekle vurmamız gerekiyor. iyileşme süreci tamamen bununla alakalı sevgili dostlarım.

pornografik ve erotik videolar, chat odaları, facebook, youtube ve twitter gibi sitelerde size dopamin salgılatacak fotoğraf ve görüntüler, mastürbasyon yaparken fantezi kurmak(çünkü beyin için porno izlemek ile kafada fantezi kurmak arasında bir fark yok)(evet kuru kuruya mastürbasyon yapmalısınız, hayalsiz, en azından iyileşene kadar) ve erotik hikayeler okumak şiddetle kaçınıp, iyileşme döneminde asla ve kata bulaşmamanız gerekenlerdir.

işbu ödül döngüsünü işletip dopamin salgılatan porno bağlantılı sinir ağını kullanmayarak zaman içerisinde güçsüzleşmesini sağlayacağız. beynimizi yeniden yapılandıracağız. pornoya akan sistemimizdeki bağlantıları zaman içerisinde eritip, beynimizi değiştireceğiz.

tavsiyelere gelecek olursak; öncelikle pornografinin beyni nasıl ve ne şiddette etkilediğini ayrıca nasıl değiştirdiğini iyice özümsemelisiniz. yazımın bundan önceki kısımlarını okumanız yeterli olacaktır. tekrara girmiyorum.

kendinizi motive etmelisiniz. bu süreç sonunda hayatınızın eskisinden daha iyi olacağını unutmamalısınız. amerika’daki aynı hastalığa sahip insanların motivasyon toplantılarında olduğu gibi bu süreçle iyileşmiş başka insanların yorumlarını okumak da etkili olacaktır.

bilgisayarınızı ve telefonunuzu zararlı içeriklerden arındırın. pop-out sitelerdeki ya da içeriğini bilmediğiniz sitelerden fırlayan sakıncalı fotoğraflarla karşılaşmamak için filtre program kurabilirsiniz.

ödül döngünüzü sağlıklı yollarla işletip dopamin salgılatan başka aktivitelere yönelebilirsiniz. sağlıklı diyet, sosyalleşme, kitap okumak, spor, meditasyon(müslümansanız namaz kılmanızı tavsiye ederim) ve sair. detaylı bilgi için kaynaklar:

Video thumb

Video thumb


bazı kaynaklarda, bu süreç zarfında enerjisini ve odaklanmasını gym ve spora aktaran insanların eskisinden daha çok verim aldıklarını okumuştum ancak bilimsel bir veri bulamadım. bulursam eklerim.

internetteki bu süreç üzerine oluşturulmuş form ve blog sitelerini takip edebilirsiniz;
http://www.yourbrainrebalanced.com/
http://www.nofap.in/
http://www.reddit.com/r/nofap/
http://www.no-porn.com/

varsa porno arşiviniz, geri dönüşümsüz silin. browser geçmişini temizleyin.

hayatınızı değiştirmek sizin elinizde.(sağ elinizde)*

şaka bir yana, kesinlikle denemeye değer. bunun garantisini ben şahsen sizlere veriyorum. neden fırsatınız varken daha sağlıklı bir birey olmayı denemiyorsunuz ki? neyse, daha fazla uzatıp gözlerinizi yormak istemem. aklınıza takılan sorularda bir yeşil uzaklıktayım.

çok düzenli olmasa da bu yazı sırasında kullandığım kaynakları sizinle paylaşayım;
Video thumb
(ve geri kalan 5 partı)
http://www.socioaffectiveneuroscipsychol.net/…29179
Video thumb

http://yourbrainonporn.com/
http://www.doctoroz.com/…-erectile-dysfunction-pt-1
http://markchamberlainphd.blogspot.com/

--- iyileşme sürecindeki insanların gözlemleri ---

önemli not: bu bölümdeki gözlemleri ben kendi işkembemden uydurmadım. aşağıda kaynak verdim. bazıları gerçekten çok abartı gibi duruyor. placebo efekt olabilir. ancak bazı iyileşme alametleri çoğu insanda ortak görülmüş. umut tacirliği yapmak istemem, yukarda bahsettiğim semptomlar sizlerde porno kaynaklı olmayabilir. ama oladabilir. ciddi endişe duyuyorsanız profesyonel bir yardım alın ve doktorunuza başvurun.**

öncelikle pornografinin ne denli zararlı olduğunu kendisinin ted konuşmasında fark ettiğim gary wilson’un verdiği örnekle başlamak istiyorum ve bundan sonra kişilerin fikir ve görüşlerini birebir yazacağım. hemen vurgulamak isterim ki, iyileşme sürecinde herkeste gözlemlenen değişiklikler farklı olmakta. farklı insanlar birbirinde çok farklı olumlu geri dönüşler yaşadığını ifade etmekte. bu yüzden bana ilerde “bak bende bunlar gerçekleşmedi” demeyiniz.

pornografiyi hayatından çıkaralı 1 ay olmuş birisi: “kendimi bir sonraki sir isaac newton ya da leonardo da vinci gibi hissediyorum. yeni bir işe girdim, yeni bir piyano aldım. her gün fransızca çalışıyorum, çizim yapıyorum, programlama ile uğraşıyorum. öz güvenim tavan yapmış durumda. istediğim her kızla konuşabileceğimi hissediyorum.” (bu kişi okulu depresyon yüzünden 2,5 sene uzatmış birisi) (kaynak: gary wilson-the great porn experiment)

bundan sonraki yazacağım feedback'ler reuniting.info internet sitesinde bulunan, 157 sayfalık, her biri bir başka kişiye ait, iyileşme döneminde olan kişilerin kendi gözlemlerinden oluşan bir çalışmadır. isteyenlere indirme linkini atabilirim. direk link paylaşırsam, link patlayabilir. rastgele seçtiğim 7 farklı gözlemi türkçeye çevirdim, buyrun. edit: bunları uydurduğumu düşünenler olmuş, buyrun link, tam 157 sayfa yorum var.

“24 yaşındayım ve 16 yaşımdan beri mastürbasyon yapıyorum. sıklığı değişmekle beraber günde 7 defa yapmışlığım bile vardır. son zamanlarda mastürbasyondan sonra kendimi oldukça yorgun hissetmeye başlamıştım ve bu yüzden kolay uyumama yarıyordu. gary wilson’un ted konuşmasından sonra mastürbasyonu bırakmaya karar verdim. pornografi ve mastürbasyonu eş zamanlı bıraktım ve şu ana kadar fark ettiğim değişimleri sizinle paylaşmak isterim;

-sesim eskisinden daha erkeksi ve daha derinden çıkıyor.
-genel olarak kendimi daha iyi hissediyorum.
-diyaloglar sırasında kelimeler aklıma daha hızlı geliyor.
-gözlerimin altındaki siyah çizgiler azaldı. gözlerimi daha canlı ve daha sağlıklı hissediyorum. eskiden sabah güneşine karşı duyarlıydım, görünen o ki bu da azaldı.
-uykularım derinleşti ve uyandığımda daha dingin kalkıyorum.
-ereksiyonlarım çok daha güçlü.
-gün içerisinde kendimi daha enerjik hissediyorum.
-çok zeki biri olduğum söylenemez ancak eskisinden daha iyi bulmaca çözebiliyorum.”

“bugün 25. günüm ve kendimi harika hissediyorum. hava bulutlu olmasına rağmen güneşli bir gün gibi benim için. iş yerindeki herkes kafamın iyi olduğunu düşünüyor. hırsım ve isteğim geri döndü. her gün youporn’a girdiğim zamanlar geçici mutluluklar elde ediyordum. şimdi anlıyorum ne kadar ezikçe olduğunu. artık gerçek bir kadın istiyorum. bu kadar kısa bir sürede aldığım bu yol gerçekten inanılmaz. agresifliğim ve panik atağım daha kontrol edilebilir oldu. artık kadınlardan çekinmiyorum ve biriyle çıkabileceğimi biliyorum. geçmiş kötü bir rüya gibi. kendime gelmiş gibiyim…”

“8. haftam ve her günüm sosyal aktivitelerle dolu. insanlar beni davet ediyor ve ben insanları davet ediyorum. üniversitedeki ilk yılımdan beri ilk defa dışa dönük hissediyorum. hala tam olarak insanlarla konuşurken yaşadığım çekingenliği atamamış olsam da, azaldığını hissediyorum. kızlarla göz temasında bulunurken artık daha rahatım.”

“bugün pornosuz geçen 50. günüm. vücudum gayet sağlıklı. birkaç ay önce sıkıntısını yaşadığım iktidarsızlık ve zayıf boşalma problemim artık yok. pornografiden ve pornografik fantezilerden vazgeçmem sağlığım için büyük bir adımdı.”

“bugün 34. günüm ve devam etmekte. aniden baş gösteren cinsel isteğim artık daha kontrol edilebilir bir hal aldı. işimin dışında kendime vakit ayırıp özel şeylerle de ilgilenmeye başladım. dürüstçe söyleyebilir ki doğru yolda yürüyorum. artık kadınlara farklı açıdan baktığımı fark ettim. elbette hala seksi bir hatunu gördüğümde kafamı çeviriyorum fakat artık kadınlarda mini etek, memeden ziyade davranışsal özellikler ilgimi çekiyor. farklı tarzdaki kızlardan hoşlanır oldum. seksi kızlardan çok, bana karşı iyi davranan hoş kızlar, anlarsınız işte…”

“20. gün. sesim giderek seksileşiyor mu ne? sadece bir tahmin ama sesim artık daha derinden çıkıyor gibi. kendimi daha üretken hissediyorum ve zihnim daha temiz. forumlarda insanların yazdıkları doğruymuş. porno gerçekten de hayattan aldığımız zevki azaltıyormuş.”

“(pornosuz 3. ay, en son mastürbasyon 8 gün önce) sosyal iletişimim artık çok çok daha iyi. başkaları karşısında ne yapacağım ya da ne söyleyeceğim konusunda daha az paranoyağım. kızların benim hakkımda düşündükleri umurumda değil. artık onlar da insan gibi görünüyor. çok çekici insanlar. çok güzeller çoook.”

--- iyileşme sürecindeki insanların gözlemleri ---

edit 1: başlık altında entry'nin çok uzun olması nedeniyle yapılan geyik ve eleştiriler bir yana, bir hayli olumlu mesaj aldım. insanlara sadece fizyolojik zararları yok bu pornografinin, aynı zamanda psikolojik etkileri de var. günümüzde abazanlığın ve asosyalliğin tırmanmasının yegane sebeplerinden biridir pornografi. yazıda uzun uzun nedenleriyle açıkladım. yazının tamamını okuyup artık hayatında bir şeyleri değiştirmek istediğini söyleyen 5-6 kişi oldu, bana mesaj yoluyla ulaşan.

çok uzun olduğundan şikayet edip okumayan arkadaşlar için ne kadar etkili olur bilmiyorum ancak bir özet geçeyim. gerçi, pornografi zararlıdır, izlemeyin deyince kaç kişi önemser ki? insan en ince ayrıntısına kadar kavramalı. neyse, yine de yazayım.

yukarıyı okuyan aşağıyı okumasına gerek yok.

--- özet ---

insan beyni ve içgüdüleri, en uygun anneyi bulup, döllemeye yönelik evrimleşmiştir ya da gelişmiştir diyelim. hal böyle olunca pornografi ile karşımıza çıkan birbirinden çekici hatunlar beynimizi çılgına çeviriyor ve hepsini döllemeye çalışıyoruz. bu sırada dopamin salgılanıyor ve ödül döngümüzü işletmeye başlıyor. ödül döngüsü dediğimiz olay da pavlov'un köpeği deneyindeki mevzu. yani, bir süre sonra zil çalınınca köpeğin ağzının sulanması. biriken dopamin delta fosb proteininin birikmesine neden olur. delta fosb proteini de bağımlılığa neden oluyor çünkü porno izlerken kullanılan sinir hattındaki bağ sayısının artmasına ve en küçük tetiklemelerin bile bu hattı uyarmasına neden oluyor. yani beynimiz pornografi izlenirken alınan imgeler yönünde gelişiyor. of amk, kısa yazayım dedim ancak kısa yazılmıyor, uzayacağı için daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum. kısacası pornografi beynimizi alt-üst ediyor. porno bağımlıların giderek aptallaşması ve unutkanlaşması da bu nedenle. yukarda uzunca açıkladım merak edenler okusun.

işin bir de psikolojik zararları var: abazanlık, asosyallik, depresyon, saplantılı ruh hali, eş ile geçim sıkıntıları, cinsel hayatın sekteye uğraması, karşı cinsi çıtayı çok yükselttiğinden dolayı beğenmeme. ayrıca kişisel özgüveni beceren bir hede. onlara da girmiyorum çünkü özet bile giderek uzuyor. merak eden bi zahmet okusun.

arkadaşlar pornografi zararlı olan, mastürbasyon değil. bunu net ayıralım. beynimizi mahveden pornografik imgeler, mastürbasyon değil. bizi asosyal ve abazan yapan mastürbasyon değil pornografi. ayrıca iyileşme sürecinde mastürbasyonu bırakmak zorunda değilsiniz ancak bir süreliğine ara vermek daha faydalı çünkü pornografi ile mastürbasyon o kadar çok iç içe geçmiş ki, birbirinden ayıramaz hale gelmiş. neyse bunları da nedenleriyle anlattım yukarda.

pornografi en az sigara kadar zararlıdır. hayatınızdan tamamen çıkardığınız taktirde daha sağlıklı ve daha sosyal bir insan olacağınıza bizzat teminat veriyorum. iyileşme sürecinde yapmanız gerekenleri "yenilenme süreci:" diye başlayan paragraftan itibaren okuyun, orası daha fazla kısalmıyor. hayır, ben bu yazıyı ilk yazdığımda times new roman'da 13 puntoyla 21 sayfa tutmuştu. sırf siz okuyun diye 10 sayfaya indirdim. galiba o şekliyle yayınlasaydım okuyan çıkmayacaktı.*

--- özet ---

uzun uzun okuyun işte ya, sanki keyfimden istiyorum ha! en fazla 20 dakika kaybedersiniz, peki ya hayatınızın geri kalanında kazanacaklarınız? mukayesesi bile olmaz.*

 

öncelikle tamamını bütün dikkatimle okuduğum rehberdir. ama benim kafamı kurcalayan sorular var. bu rehberi yazan arkadaşın samimiyetine güvenmek istiyorum. fakat nedense beceremiyorum. sanırım bağımlılıktan (*gülücük).

bundan sonrası rehberi hazırlayan arkadaşa ve rehbere eleştiri niteliğindedir.

öncelikle belirtmem gereken bir kaç şey var. gerçek bir porno izleyicisiyim. çok uzun yıllardan beri. seversin sevmezsin saygı duyarım. ama yalan söyleyemem izlemiyorum yawww falan diyemem. çok iyi bir hatip değilimdir. tıpla ilgili birikimim de yok. düz düşünen bir insan olabilirim. yani diploman var mı lan ya da sen kimsin ki? gibi sorulara verebileceğim bir cevabım yok. ama şuna inanırım. bir insana sen hastasın dersen o adam zamanla hastalığını kabul edebilir. biraz placebo etkisi gibi. tam terimleri bilmiyorum sallamış olabilirim sabahin bu saatinde. mesela detaylı mantıklı bir yazı ile size çatal kullanmanın çok zararlı bir şey olduğunu, bağımlılığın sıkıntı yaratabileceğini anlatırsam bir çok insan etkilenebilir. çünkü korku dünyanıza ulaşabilirsem etkilenirsiniz ve sorgulamaya başlarsınız. buna paranoyaklık mı dersiniz bilemem ama böyle bir kodlama yaparak insanları tesir altına alabilmek gibi bilimsel bir gerçeği hepimiz biliyoruz.

iyi niyetli olarak başladığım incelememde zaman geçtikçe cümlelerde bir takım negatif gözlemlemelerim oldu. fare deneyine inanabilirim. hormonlarla etkileşimini bilemem ama insanın farklı kişilerle daha fazla haz yaşayıp cinsel performansının kısalması gibi bir durum aşikardır. ben bunun tutku ve heyecandan (yeni bir insan keşfi yüzünden) kaynaklandığını düşünmüştüm hormonal etkisini öğrenmiş oldum. buna bir itirazım yok. fakat çok partner değiştirmiş insan zamanla bu erken boşalmasının önüne geçer. en azından ben böyle gözlemledim. çünkü insan zamanla artık beyniyle seks yapmaya başlar ve partnerler arası benzer fiziksel, tutkusal ve karakteristik benzerlikleri eşleştirmeye başladıkça yeni partner aslında eski bir partneri bana hatırlatıyor hissi ile yani ben bunu daha önce yaşamıştım hissi ile uzun performanslarını tekrar sergileyebilir. keza porno ise bize sekmeden sekmeye atlatarak beynimize "olum bak bu tarz kadin gibi bin tane kadin gördün pornolarda. öle çok heyecanlanacak bir şey yok" mesajını vererek sizin performans süresini bir aksilik olmazsa uzun tutturtabilir. ben bunu çok gözlemledim.

gelelim kafa kurcalayan ikinci şeye. yazar arkadaşımız şunu demiş aynen aktarıyorum

"öncelikle şunu bir kabul edelim; porno bağımlılığı ile seks bağımlılığı birbirinden tamamen farklı. porno bağımlığı internet bağımlılığıdır ve ekrandaki piksel piksel olan çıplaklığa olan bağımlılıktır. seks bağımlılığı ise gerçektir, dokunabilirsin, karşılıklı duygu iletişimi vardır. "

çok genç sayılmam yaşlı da değilim. çeyrek asri geçkin yaşım var. ben pornoyla internet sayesinde tanışmadım. ergenlikteyken porno ve erotik dergiler vardı. öncesinde video kasetler ve müstehcen dergi ve gazeteler vardı. porno bağımlılığı diye bir şey mevcut ise bunun internet olmadan önce ki uzun yıllar boyunca da olması gerekirdi. bu yüzden bu sava katılmıyorum. burada başka mesajlar var gibi.

sonrasında ki bazı örneklerde sekmeler arasında farklı farklı pornoların hepsine atlama isteği, erkeğin her kadına koşuşturma isteğinden bahsedilmiş. evet erkek herkese koşmak isteyebilir ama ben o sekme fazlalığının biraz başka nedenden ötürü fazla olduğunu düşünüyorum. porno izleyip boşalmak isteyen insan açar pornosunu metalarını görür filmi bitirmeden genelde boşalır ve tiksinircesine kapatır pornoyu. ama çok sekme farklı bir istektir. farklı modellerin nasıl olduğunu merak etme isteği. her zamankinden farklı bi durum diyip merak edip izleme. meşrebine uygunsa beğenme değilse bir daha ilgilenmemedir. benim gözlemlerim bu yönde. her porno izleyicisi işemeli sıçmalı tecavüzlü asyalı falan pornoya kadar gidecektir savı çok ama çok saçmadır ki bir çok porno sever bunu destekleyecektir.

gelelim abur cubur, internet, oyun ve dolayısıyla porno bağımlılığı "hastalık"ları savına. arkadaş ben bildim bileli her 5 yılda bir bir şeye bağımlı bu gerizekalı insanlar. anti hobi tarzında insan yaratma çabası mıdır nedir bilmiyorum fakat bu zayıf insanoğluna her zaman oyun oynama, şunları yeme, şunları içme falan filan diye dayatan bir anlayış hep vardı. radyo bağımlıları, tv bağımlıları, oyun bağımlıları vesaire... bunlar cidden çok büyük bir yüzdeyi oluştursaydı tehlike olarak şu an çoğu insan yaşayamaz olurdu. ben çok sıkı bir oyuncuydum zamanla yaş geçtikçe kendiliğinden gidiyor bu bağımlılık. heves ve yarışma ruhu gibi bir şey bu. tv bağımlısıydık benle yaşıt kuşak, çoğu tv bile açmıyorşu an. internet bile hayatta bitmez bir bağımlılıkken bazen günlerce girmezsin canın istemediği için. ben pornoyu da böyle görüyorum. hiç canım istemediği zaman günlerce ne mastürbasyon yapıyorum ne porno izliyorum. bence bu hastasın kodlamasıyla insanı bunu yapıyorsuna getirip onu kontrol altına almaktır. buna katılmıyorum.

gelelim artık rehberin sallamasyon bölümlerine. esas niyetler zamanla ortaya çıkmaya başlıyor. rehberde "porno bağımlılığını özel yapan şeyler; 7/24 ulaşılabilir olması, bedava olması, tek kişilik olması, sınırsız çeşitlilik, kolay erişim, porno tüketiminde bir sınır olmaması(yiyecek ve madde bağımlılığında farklı), aşırı tüketimde tiksinmeye yol açmaması(bu da yiyecekten ve madde bağımlılığından farklı çünkü 2 paket aile boyu lays yeseniz bile 3. de kesinlikle iğrenmeye başlarsınız" denilmiş. porno 7/24 "imkanın" varsa ulaşılan bişeydir. her daim ulaşamayabilirsin. asla bedava değildir. şimdi bana şu parası bu parası hesaplattırmayın elbette bir bedeli vardır herşeyin (aleti edevat, fatura falan filan). tek kişilik olmasına bir itirazım yok ama öylesine bir bilgi zaten bu da. sınırsız çeşitlilik sunabilir ama yine de ağır yasakları olan kategoriler vardır. fakat asıl sınırlandırma insanın beynindedir. insan inanın haz etmediği bir pornoyu izlemez. kolay erişim denilmiş ki 1. ve 2. maddenin birleşiminden oluşmuş bir madde olmuş bu da. ondan sonraki madde ise yine bir harmanlama madde niteliğinde. aşırı tüketimin tiksinti yapması pornoya has bir özellik değil dünyadaki her aşırı tüketim için geçerli bir madde. savunulduğu gibi porno bağımlılığını özel kılan şey değil. şimdi derseniz ki sende abartıyorsun adam bunları belirtmiş buna bile muhalefet oluyorsun, ben de derim ki benim aklımı kurcalayan şey pornonun özgürce erişebilmesine bir tepki var bu maddelerin altındaki mesajda. bana tamamen bunu gösteriyor derim bu maddelerle ilgili. ben bu maddelerde açıkça bir art niyet görüyorum.

hadi diyorum ki hala kötü niyet beslemeyip devam edeceğim rehbere. bir sonra ki paragrafta gördüğüm şu şeyden sonra iyi niyetim falan kalmıyor. "düzenli porno kullanımı sonucunda oluşan semptomlar; erken boşalma, cinsel birleşim sırasında iktidarsızlık, çok mastürbasyon az zevk, artan sosyal tedirginlik, güvensizlik, karakter dışı davranışlar, dengesiz erekte, seks-mastürbasyon tat farkı, konsantrasyon eksikliği, yüksek tedirginlik, depresyon, beyin işlevlerinde yavaşlama ve gecikme. (hafıza geriliği, unutkanlık ve sair)" yani bu kadar mantıksızlık olmaz. düzenli mastürbasyon yapan adamın erken boşalması inanılmaz gerçek dışı bir sav. aksine süreyi uzatır. hemen heyecanlanmazsın. porno izlemeyen birinin farklı bir cazibe altında erken boşalacağını minik farelerimiz bile göstermiş. düzenli porno ve mastürbasyon yapan adamın her kadından hemen çok etkilenip boşalmasını ben kabul etmiyorum ve deneyimlerim bana bunun aksini iddia ediyor. iktidarsızlık konusu ise iyi niyetle kabul edilebilir. şu şartla; eğer psikolojik olarak stres içerisinde değilsen, ağır travmalar yaşamamışsan, yiyeceğin pilavın her zerresini bilip heyecanlandıracak farklı tek bir öge olmayacağından eminsen, fiziksel sıkıntıların ve hastalıkların yoksa, kilo, sigara, çok alkollü bir şekilde seks yapma(ki bazısında tam tersine çok geç boşalma yaratır) gibi ıvır zıvır engeller yoksa ve porno düşkünü bir adam olarak yine cinsel birleşme sırasında iktidarsızlık yaşıyorsan. bunlar varken zaten kaale almam bu önermeyi. fazlaca korkutma ögesi gibi geldi bana bu. çok mastürbasyon değil de sık mastürbasyon zevk vermeyebilir. sosyal tedirginliğin bununla alakasını çözemedim ama bende yok öyle bir durum. fakat olanlar vardır yetkin değilim bu konuda olabilir. güvensizlik, karakter dışı davranışlar konusu ise sapasağlam bir adamın porno yüzünden bu hale geldi savına hiç katılmıyorum tamamen korkutma amaçlı araya konulmuş şeyler. ben bir bağlantı kuramıyorum bunlarla porno arasında. düzensiz erekte olma durumu ile ilgili bir bilgim yok. sadece eskisi gibi dağda bayırda okulda işte şurda burda zırt pırt olmadığımı biliyorum. o yüzden gözlemledim diyemem. seks-mastürbasyon tat farkı konusuna katılıyorum kesinlikle vardır. olmak zorunda. o zaman kimse neden uğraşsın milletle yatmak için. ikisininde farklı güzellikleri var bilen bilir. bence negatif bir şey değil bu farklılık bence. konsantrasyon eksikliği, yüksek tedirginlik, depresyon, demiş ki üstteki birkaç maddenin yine kolajlanması. sadece verilmek istenen sana bir şeyleri kötü hissettirmek öcü yaratmak hissi. nakşetmeye devam. beyin işlevlerinde yavaşlama ve gecikme. (hafıza geriliği, unutkanlık ve sair) işte bunu görünce beynimi sorguladım. ulan demek ki porno izlemesem deha olacakmışım. arkadaş inanılmaz bir hafızam var. hatta unutamadığım için bazı şeyleri çok dertlenirim. kimsenin hatırlamadığını hatırlarım. daha çok asılmam lazımmış bilmiyordum. hele çocukken çok unutkan dalgın ve şeyi çalışmayan biri olduğumu düşününce bende ters tepki yapmış demek ki. neyse vardır bi yerlerde bi üniversitenin araştırma raporu kesin. bişey diyemiyorum artık.

sonrasındaki çözüm önerilerine ise detaylı inmeyeceğim. tek tavsiye şu. acı çek, mutlu davranmaya çalış ve partnerine aban. ulan bu nasıl tavsiye. bunu denemeden bile insan zaten anlar çok ateşli, çok tutkulu, çok zevkli olacağını cinsel ilişkisinin. ama herkes şunu biliyor ki o da bir yere kadar sürer. boşaldıktan sonra gelen pişmanlık hissi geldi mi sen bu psikolojisi ile oynadığın insanları daha bir karamsarlığa sürükleyeceksin bunu bilmiyor musun? inanılır gibi değil. zaten alttan alta sanki şeriatvari istekleri dile getirir gibi şunu bunu yapma, kaçın, sakın diyerek döşemişsin kuralları. bu kadar rasyonellikten uzak korku amaçlı bilimsel veri gibi gösterdiğin saçmalıkları tamamen şer'i hükümleri bilimsel çözüm olarak vererek ilaç gibi sunmam çok iğrenç bir şey gerçekten. araya karıştırdığın dinle alakalı değilim tarzında önerilerin sadece kılıfını gizlemek için geldi bana. bu aldatmacadır. yakışmaz temiz insanlara. zaten sonrasında da sadece internet ve porno düşmanlığı yapıp bitirmişsin kılavuzu. esas niyetini çok bariz belli etmişsin. dergilere falan değinmeyi unutmuşsun.

son olarak iyileşme sürecindeki insanların gözlemleri bölümünü ise o insanlara acıyarak okudum. "artık karımı mutlu edebiliyorum", "çapında büyüme oldu", "karım senin şeyine nolmuş dedi", içerikli yalan penis büyütme ve bilimum ürün satma reklamlarındaki saçma özendirici kurgu cümlelerle bezeli. yazıktır. tamamen hastasın sen ama iyileştin psikolojisinde olan insanların verdiği beyanatlar. gerçekten bunların tuzağına düşen insanlara üzülüyorum lütfen beyninizi bu rehberdeki gibi sorgulayın, bağımlı olmayın. ama korkunun bağımlısı olmayın. korku en büyük bağımlılıktır. bunu yapmayın rahat olun.

not: kendimi afişe etmek için söylemek istemiyorum ama dayanamıyorum saçma beyanatları görünce. bunca yıllık porno izlemişliğim ve mastürbasyon yapmışlığım var ve sesim oldukça kalın. daha kalın olmasın zaten. çokta iyi uzağa nişan alabilirim. son olarakta iktidarsızlık ve performans süresi konusunu açmıyorum bile.

tavsiye isteniyorsa illa ki sen insansın, anlattıkları kadar zayıf değilsin, gazladıkları kadar güçlü de değilsin. çok takma bunları bir misyon yükleme kendine, keyfini çıkararak yaşamana bak.

kadınlara yönelik bir rehber olmadığı için onlarla ilgili bir şey yazamadım. af dilerim.

edit: imla

pornografiye ölesiye bağlanmış, ''ilgimi başka şeylere vermemi engellese de ben mal olmak istiyorum o yüzden porno çok iyi bir şey yaa öyle değil mi abi?'' tarzında kafa yapısındakilerin beğenmemekte ısrar ettikleri rehberdir. hastalıklı hayat tarzlarına yapılan en ufak eleştiride saçmalamaya başladıkları düşünülürse, pornografi kendini sorgulamayı da engelliyor. *

ben de inanmazdım pornonun zararlı olduğuna konu hakkında insan gibi araştırmadan önce. mastürbasyon yaparken acele de etme, zevkine bak, derdim. zaten, hızlı mastürbasyon yapmak erken boşalmaya yol açar, yavaş yapılanı candır, derdim ama mesele sadece erken boşalma değil usta. türkiye'nin vasat ürologlarına sorsan sana zararsız derler ama şu fareli seksli şeyli deneyin de gösterdiği gibi (bkz: coolidge effect), pornografiye bağımlı olmak çok çok kolay. doğal değil abi bir kere.

http://www.wired.com/science/discoveries/news/2004/11/65772 şu yazıyı okursan belki bir şeylerin farkına varırsın yeğen. pornografi bağımlılığı tıpkı kokain bağımlılığı gibi beynin şeklini değiştiriyor. fazla ya da az. pensilvanya üniversitesi'nden mary anne layden diyor bunu ben demiyorum. yazdığım linkten bakabilirsin. mary anne layden, pensilvanya üniversitesi'nde, ''cinsel travma ve psikopatoloji programı''nda yer alan biri.

''pornocu ekşi sözlük yazarı'' versus ''pensilvanya üniversitesi cinsel travma ve psikopatoloji programı yardımcı direktörü''

dilediğinize güvenmekte özgürsünüz. layden'in biyografisi: http://www.med.upenn.edu/cct/faculty_layden.html

bu da layden'in pornografinin kişiler üzerinde etkisi hakkında konuştuğu 10 dakikalık bir konferansı

Video thumb


sen hala, ''abiler buna öğretiyor 31 çekme diyor bu da 'abi 31 çekmek çok kötü bir şey yaa :(' diyerek kendini tatmin ediyor.'' minvalinde konuş. siz harikasınız usta. sayenizde gerçek hayatta asla tanıyamayacağım insan tipleri tanıdım.

marry anne layden'in söylediklerini direk çeviriyorum:

''günümüz için, psikolojiye en çok zarar veren şey pornografidir.

internet harika bir bağımlılık merkezi çünkü kimliğiniz gizli kalıyor, insanı içine çekiyor ve çevrede bize kötü örnek olacak bir sürü bağımlı var. 7 gün 24 saat evinizde bir uyuşturucu mahzeni var, uyuşturucu bedava ve çocuklar internet konusunda büyüklerden daha bilgili - bu muhteşem bir uyuşturucu batağı, eğer akıllarından bu uyuşturucuyu çıkaramayan bağımlı bir genç nesil istiyorsanız tabii.''

wired.com'un dolaylı olarak alıntıladığına göre(bkz: summarizing):

''layden diyor ki: pornografi bağımlılığında iyileşme süreci kokain bağımlılığından daha zorlu işliyor. kokain göz önünden kaldırılabilirken, pornografi bağımlıları zihinlerinde önceden izlediklerini silemezler.''

yine,

harvard üniversitesi
teksas üniversitesi
yale üniversitesi
zürih'teki carl gustav jung enstitüsü
nice üniversitesi

gibi kurumlarda bulunmuş jeffrey satinover da layden'la aynı şeyleri söylüyor.

diyor ki:

''pornografi gerçekten de zarar veriyor. diğer bağımlılıklara nazaran, vücut, daha fazla bağımlılığa yol açan madde salgılıyor. pornografi, mastürbasyona da yol açıyor ki mastürbasyon vücutta opioid(doğal morfin) üretilmesine yol açıyor. sonuçta, pornografi eroinin yapamadığını yapıyor.''

yine wired.com'un summarizing'i:

''satinover diyor ki; internet tehlikelidir çünkü pornografinin önü alınamaz şekilde yayılmasına sebep oluyor. internet, pornografiye ulaşmayı, yağmurluk giymiş adamların çıplak resimli kartlar sattığı dönemden daha zahmetsiz hale getiriyor.''

 

ngilizce bilenler için konu hakkında detaylı bilgiler içeren birkaç link de ben paylaşmak istiyorum.

http://www.independent.co.uk/…dy-shows-8832708.html (hiçbir kaynağa güvenmem diyeni bile düşündürecek bir haber, independent artık.)

http://www.nydailynews.com/…study-article-1.1464814

http://www.dailymail.co.uk/…olics-drug-addicts.html

Video thumb
(ünlü tedx konuşmalarından the great porn experiment sunumu.)

http://yourbrainonporn.com/ (en kapsamlı sitelerden biri hatta sadece bu site bile yeter neredeyse. pornografinin, beyne olan olumsuz etkileri.)

http://voicesforvirtue.com/…eally-affect-the-brain/ (beyne olan etkisi kokain ile benzer.)

http://www.wired.com/…iscoveries/news/2004/11/65772 (pensilvanya üniversitesi'nden mary anne layden'in de pornografiyle alakalı görüşlerinin yer aldığı bir yazı.)

Video thumb
(pornografi hakkında bir slayt gösterisi.)

Video thumb
(does porn change your brain? - the young turks)

http://salifeline.org/ (insanları pornografiden korumak için açılmış bir site.)

http://www.doctoroz.com/…-erectile-dysfunction-pt-1 (doktor mehmet öz'ün bir programı)

http://pornharms.com/ (pornografinin zararları hakkında makaleler, videolar, araştırmalar bulabileceğiniz bir site.)

http://overcomingpornography.org/ (pornografiden uzak durma konusunda yararı dokunabilecek bir site.)

http://www.youtube.com/…_s8&list=pl04f949948f866208 (''pornography: the perfect poison'' adında bir sunum. gerçekten oldukça ikna edici, pornografinin bağımlılık yapıcılığını bilimsel olarak açıklayan bir sunum.)

http://www.womenfordecency.org/porn-harms.html

http://www.psychforums.com/…diction/topic87700.html (pornografinin hayatları üzerindeki negatif etkilerini paylaşan insanların hikayelerini bulabileceğimiz bir forum. konunun dini hassasiyetlerle alakasız bir konu olduğunun bir kanıtı da bu forum kullanıcılarından ateist bir kullanıcı da pornografiden kurtulmak istiyor.)

http://www.sexualrecovery.com/…ive-masturbation.php (site adından da anlaşıldığı gibi, pornografiden önceki eski hale nasıl dönülebileceği hakkında bir yazı.)

http://www.reddit.com/…source_thread_90day_reports/ (en beğendiğim sitelerden biri. mastürbasyon ve pornoyu bırakanlar hayatlarındaki gelişmeleri yazıyorlar. örnek olarak: http://www.reddit.com/…ljkfh/greetings_from_day_90/ seslerinin kalınlaştığını, hayatlarının daha düzenliği olduğunu, gelecek planlarını daha rahat yapabildiklerini yazıyorlar. hala pornografinin zararsız olduğunu düşünüyorsanız, ne denebilir ki?)

 

yaklaşık 6 aylık bir süre geçti, yazıyı ekşi sözlük'te paylaşalı. bu süreçte uludağ, itü ve ekşi sözlük* olmak üzere 200 farklı kişiden mesaj aldım. bu kişilerden sadece 2'si olumsuzdu, geri kalan herkes ya teşekkür mesajı attı ya da "porno arşivini sildim yarından tezi yok diyete başlıyorum" minvalinde duygu ve görüşlerini iletti. internetten takip edebildiğim kadarıyla iki makaleye konu oldu ve bir tane e-kitap'ta refere edildi. başlık altına iki tane çok sağlam eleştiri (olumsuz ve yapıcı) aldı. günün ve haftanın en beğenilen entryisi oldu sonra da 2013'un en beğenilen entylerinden birisi. ve en sevdiğim istatistik; iki tane arkadaşım tek hortumlu fil'in entrysini* sosyal medya aracılığıyla bana yolladı. sağolsunlar. twitter ve facebook'ta açıktan çok fazla paylaşılmadı ama eminim ki el altından birbirine mesajlayan bir çok insan oldu.

bir mühendis olarak olayın artık biyolojisine girmek istemiyorum; pornografi sorunu her ne kadar global olsa da, bu süreçte olayın türkiye özelinde sosyolojisini gözlemleme şansına eriştim ki, bu entryinin teması da budur;

türkiye sadece coğrafik açıdan batı ile doğu'nun arasında bulunmuyor, maddi manevi her şeyimizle batı-doğu senteziyiz ki bu da bizi çok fazla dinamiği olan bir yapıya dönüştürüyor. lafı çok fazla gevelemeden ağzımdaki baklayı çıkarayım; muhafazakar kültürümüzün ve modern hayat ritüellerinin birleşiminin dolaylı sonucu olan "ertelenmiş cinsel hayat" olgusu, pornografi bağımlılığının üzerine bir taş misali oturuyor. eğer ki biz, batı'nın ahlaksızlığını "harbiden" alabilmiş olsaydık, cinsel hayat bu kadar tabu olmaz ve buna bağlı olarak pornografi bağımlılığı kriterleri dünya'daki dinamiklerinden farklı olmazdı. her neyse bu konuya tekrar geleceğim fakat ondan önce tekrar dünya'ya dönelim ve biraz istatistiğe girelim;

amerika'da porno endüstrisi(en tiksindiğim isim tamlaması, görende ağır metal sanayisi zanneder.) 2013'te 13 milyar dolar kazandı ve her sene bu gelir katlanarak artmakta.
pornocuların (porn performers[ingilizce söyleyince ciddileşiyor]) yüzde 79'u marijuana, yüzde 50'si de ekstazi kullanıyor.
porno filmlerinin yüzde 88'sinde fiziksel agresiflik, yüzde 49'u ise dil(verbal) agresifliği içeriyor.
pornocuların yüzde 66'sında herpes, yüzde 12 ila 28'inde ise cinsel yolla bulaşan hastalık, yüzde 7'sinde ise hiv bulunmakta. *
amerika'da video izlemelerin yüzde 69'u pornografik. kaynak.
amerika'da porno için en çok aratılan 3 kelime: milf, teen, college. kaynak.

bu tip garip istatistiklerin devamı için internet hizmetinizde, şimdi durduk yere baş pornocu ülke olan amerika'nın istatistikleri ne alaka diyeceksiniz. eğer ki amerika'nın bu porno verilerine bakmadan, direkt olarak türkiye'de en çok porno aratan şehirler (diyarbakır, erzurum, adana[kaynak]) üzerinden sosyolojik tespitler(saçmalamalar) yapacak olursak şapa otururuz. çünkü her ülke'nin kendi iç dinamikleri(bu kelimeye acil alternatif bulmam gerek) var. en basitinden; pornografi, amerika'da ciddi bir para kazanma opsiyonuna dönüşmüş durumda, kadınlar için. mesela aynı şeyi türkiye için söyleyemeyiz. aynı şekilde amerika'da ücretli porno sitelerinin üyelik sistemleriyle porno endüstirisi daha çok para kazanabiliyor, türkiye'de bu sistem türk porno-severleri ilgilendirmiyor çünkü zaten siteler yasaklı, yasaklı olmasaydı bile brazzers'ten premium account satın alacak kişisi sayısını çok da artmayacaktı.(kişisel tahmin[kişi başına düşen milli gelir karşılaştırması bile yeterli bu tahmin için]) tabi eskiden el altından cd'cileri zengin eden nesili saymazsak. zaten o da paranın ülkede kalmasını sağlıyordu. sonuçta porno sitelerine para ödenmiyor, ülke içinde ekonomi canlandırılmış oluyordu.*

asıl konuya döndüm: türkiye'de muhafazakar dehlizlerde yetişmiş ve sonra başka dehlizlere açılmamış bir erkek, evlenene kadar dini ve kültürel sebeplerden dolayı cinsel ilişkiye girme şansını bulamıyor. peki ne zaman evlenebiliyor? modern çağın gereklilikleriyle bu yaş giderek artmakta. üniversite bitiyor ve bir de askerlik, minimum 23-24'de dayanıyor. peki bu eril canlı ne zaman ergenliğe girdi? yani ne zaman bir dişi homo sapiens'i dölleyebilecek güce kavuştu? erkekler için 11-12 yaş.

fark yaklaşık 10 sene. yani, 10 sene boyunca, canlıların en temel iki amacından biri olan neslini devam ettirme içgüdüsünün bilinçaltı ve bilinçüstü yollarla dikte ettiği ültimatomlara karşı direnmek zorunda kalıyor bu canlı. türkiye'de erkek ömrünün ortalama 70 sene olduğunu düşünürsek ve bu ömrün ilk 10 senesinde ve son 10 senesinde dölleyemecek olduğunu düşünürsek, geriye 50 sene kalır. yani 1 bölü 5 oranı çıkar. böyle bakınca katlanılabilir görünebilir ama o 10 sene dölleme sisteminin yeni keşfinin verdiği heyecanı da düşünecek olursak, en istekli 10 sene. bir insan 10 sene boyunca çişini tutamaz ama türkiye'de muhafazakar bir erkek 10 sene boyunca dölünü, atmığını tutmak zorunda. işbu kişinin önünde üç seçenek var, ya toplumun ve beyninin sınırlarını ezip "zina" ile cima eylecek ya mastürbasyon ya da olayı doğal sirkülasyonuyla rüyalara bırakacak. umarım durumu yeterince dramatize edebilmişimdir.*

işaretlenecek seçenek ortada, mastürbasyon. ee, şimdi kuru kuruya mastürbasyon da olmaz ki?! madem biz sekse gidemiyoruz, o zaman seks bizim ayağımıza gelsin.* "yaşasın pornografi". türkiye'de en çok porno arayan şehirler izmir, antalya değil, erzurum, diyarbakır. muhafazakar kültürün ikliminin daha yoğun olduğu yerler. türkiye'de bazı insanlar pornografiye diğerlerinden daha çok sürükleniyor. sadece subliminal mesajların zihinsel sürüklemesi değil bu, aynı zamanda kültürün ve modern çağ gerekliliklerinin çarpık ilişkisi de.

 

tam 1 sene sonra tekrar karşınızdayım. 1 sene önce yazmış olduğum entryde pornografinin bağımlılık yönü ve maddi, manevi zararlarından bahsetmiştim. bu entryde ise pornografi bağımlılığını nasıl bırakırım sorusuna cevap arayacağız. bir önceki yazıda olduğu gibi tekrar vurgulamak isterim ki, ben doktor değilim, hayatınızı çok ciddi etkilediğini düşünüyorsanız doktora başvurmalısınız.

yakın bir zamanda sadece ekşi sözlük'te tek bir entry ile bir mini anket linki yayımladım ve bu ankette bazı sorular sordum. sosyal medyada hiç paylaşılmayan anketi yaklaşık 300 kişi doldurdu.

ankete katılanların yaş ortalaması 22.53,

ilk kez pornografik içerikle karşılaşma yaşı 13.46,

katılımcıların yüzde 94.3'ü erkek. (sadece 13 tane kadın anketi doldurmuş, beni badisine ekleyen kadın yazar yok anlaşılan ya da ilgilerini çekmedi anket.*)

haftada kaç kez mastürbasyon yapıyorsunuz sorusuna verilen cevapların ortalaması: 4.03

haftada kaç kez pornografik video izliyorsunuz: 3.74 (4.03 ve 3.74'ün birbirine yakın çıkması gayet tutarlı bir anket olduğunu gösteriyor ayrıca porno izleyenlerin mastürbasyon yapmadan bırakmadıklarını da*)

katılımcıların yüzde 88'inin aktif bir cinsel hayatı yok. (türkiye koşulları ve anketin yaş ortalaması düşünülürse gayet makul bir sonuç)

"pornografinin sigara gibi bağımlılık yaptığını/yapabileceğini düşünüyor musunuz?" sorusuna verilen evet cevabı yüzde 91.5.

"pornografi bağımlısı olduğunuzu düşünüyor musunuz?" sorusuna verilen evet cevabı yüzde 72.1

"pornografi bağımlılığınıza karşı hiç savaştınız mı?" sorusuna verilen cevap:
%4 ---> "pornografi bir bağımlılık değildir."
%53 ---> "evet, savaştım ancak başarılı olamadım."
%14 ---> "evet, savaştım ve pornografi bağımlılığımı yendim."
%29 ---> "hayır hiç savaşmadım."

""pornografi bağımlılığından kurtulma rehberi" adlı yazıyı hiç okudunuz mu? okuduysanız ne düşünüyorsunuz?" sorusuna verilen cevap:
"evet okudum, faydalı buldum." ---> %74
"evet okudum ancak etkisiz buldum." ---> %9
"hayır okumadım." ---> %17

anket şunu çok net gösteriyor ki, pornografinin bir bağımlılık olduğunu düşünen ve bırakmak isteyen ancak bırakamayan ciddi bir kitle var. pornografinin yabana atılır bir bağımlılık olmadığını bu bile bize net anlatıyor.

iş bırakmaya gelince, pornografi bağımlılığından kurtulmak için, sigaradan kurtulmak için kullanabileceğiniz etkili yollar mevcut değil. elektronik masturbasyon*, dopamin bandı* ya da pornpix* gibi olanaklar yok.*

peki ne yapabiliriz?

öncelikle neden bırakmak istediğinizi net bir şekilde belirlemelisiniz. bunu net belirlemediğiniz takdirde, porno izleme isteği geldiğinde sizi tutacak bir engel kalmıyor ve "aman yahu porno izleyip masturbasyon yapıp mutlu oluyorum, ne zararı var ki?"'ye geliyor ihale. arkadaşlar, disiplinde bitiyor iş. hayatın her alanında olduğu gibi bağımlılıklarımızdan kurtulmak için de en önemli faktör disiplindir. bu konudaki fikirlerimi entrylerimi okuyanlar bilir: (mutluluğun anahtarı disiplin) (bkz: #43582403)

bu bağımlılıktan kurtulmak için belli bir süre size pornografiyi çağrıştıran imgelerden kaçmak gerekiyor. pavlov'un köpeğine zil çalarsan ağzı sulanır. zil sesinden bir ay boyunca kaçmakta fayda var. "ee kardeşim güzel diyorsun ancak kadın vücudunun sömürülmediği yer mi var?" diyeceksiniz, ben de diyeceğim ki sadece fiziksel görüntüler değil, sizlerin fantezilerini çağrıştıracak yazılardan, cümlelerden, kelimelerden bile kaçacaksınız.

neverland'e hoş geldiniz.

ancak interneti bilinçli kullanırsanız mümkün. ben size çoşkulu bir konuşma yapıp bugününüzü kurtarabilirim fakat günlük motivasyonlar değil disiplin ihtiyacımız olan. mesela bir örnek vereyim, neden interneti doğru kullanmanın önemli olduğunu;

biliyorsunuz geçen hafta hollywood ünlülerinin icloud hesaplarından na-müsait fotoğrafları yayınlandı. hacker/hackerlar fotoğrafları 4chan'de paylaştı ve dünya'ya reddit üzerinden yayıldı. bakın, ben reddit'te ekşi sözlük'ten daha vakit geçiren biriyim. ancak bu vahim olayı, olayın yayıldığı yerden değil, ekşi sözlük'ten öğrendim. normal'de ekşi sözlük'te badilerimden başka hiçbir şeyi okumamaya gayet ederim. ancak o gün bir gafletle sol frame'de ilgili başlıkları gördüm. ne twitter'dan, ne reddit'ten, olaydan bir gün sonra ekşi sözlük'te. twitter'da takip ettiklerinizi özenli seçer, boş-beleş paylaşımlar yapanları takip etmezseniz(futbol-siyaset-geyik-goygoy) reddit'te ilgi alanlarınıza göre düzgün subreddit'leri takip ederseniz, bu tip durumlardan kaçınırsınız.

örneğin reddit'te, pornografi bağımlılarının pornoyu bırakmak için dayanışma grubu kurduğu bir subreddit mevcut. fotoğraflar sızdıktan sonra bu nofap grubunun halini görmelisiniz. fotoğraflarla beraber 2 aydır porno izlemeyenlerin bile dayanamadıklarını gördük.

tık almak için her fırsatta sürmanşetten kadın bacağı gösteren haber sitelerinden uzak durun. yani hemen hepsinden uzak durun. bugün dindar geçinen haber siteleri bile kadın vücudu üzerinden tık alma derdinde. arkadaşlar ben senelerdir bu tip sitelere uğramıyorum ve hiçbir eksikliğini hissetmedim. bir haber çok önemliyse zaten gelip sizi buluyor. siz habere gitmeyin. saçma-sapan ve aynı zamanda yalan-yanlış bilgilerle kafanızı doldurmayın. haberler siyasi fikirlerinizi değiştirmiyor, zaten siyasi fikrinize yakın medyaların haberlerini daha çok takip edip, daha çok itibar ettiğinizden daha da kutuplaşmaktan ya da ruhen yorulmaktan başka bir işe yaramıyor. kaldı ki siyasi cephesi ne olursa olsun haberlerin çoğu yanlış. bu haber mevzunu mark twain'in sevdiğim bir sözüyle bitireyim: "gazete okumazsanız gündemden habersiz kalırsınız, okursanız yanlış bilgilendirilirsiniz."

ekşi sözlük'te takip ettiğin kanallarla bile sol frame'in rezilliğinin önüne geçemiyorsun. sadece manken/porno starı +18'lik fotoğrafları değil ekşi sözlük sol frame'inde muhattap olduğunuz, "bir kadının en güzel bölgesi" gibi saçma sapan başlıklar gündemin tepesinde. öyle troll listesi yapmakla falan çözülmez. iyi yazarları badine ekleyeceksin, arada onlara göz atıp çıkacaksın.

twitter: futbol ve siyasi paylaşımı yapan kimseyi takip etmeyin. bakın siyasi tarafınız ne olursa olsun bu herkes için geçerli. futbol da aynı şekilde, tuttuğunuz takımın maçını izleyin tamam. spor programlarıdır, fanatik bir şekilde futbol twitleri atan hesaplardır, bunları çıkarın hayatınızdan. komik capsler paylaşan, komik trollükler yapan hesapları da. aynısı facebook için geçerli. beyninizi görsel bombardıman altında yormayın. yoracaksanız verimli içeriklerle yapın. anlık gülüp geçeceğiniz, basit mizahlar için vaktinizi heba etmenin size bir faydası yok.

bu dönemde izlediğiniz dizilere dikkat etmelisiniz. spartacus izleyip de ben pornografiden kurtulacam diyemezsiniz. dizi zaten yarı porno. spartacus'un niyeti tamam çok belli ama how i met gibi dizilerin de pek farkı yok. kısacası, kadın vücudunu mizah ögesi olarak sürekli göze sokmaya çalışan dizilerden uzak durun. sadece pornografi bağımlılığından kurtulmaya çalışırken değil. pragmatist olun. bunu diziyi izlersem bana bir şeyler katar mı? diye sorun. çoğunuz gencecik insanlarsınız.(anketten çıkan sonuç) beyniniz plastikken yararlı şeylere vakit harcayın.

bilgisayarınızda telefonunuzda pornografik imge ne varsa her şeyi silin. son bir defa daha izleyim ondan sonra her şeyi silip başlayacağım demeyin. bu kafada olan biri bırakamaz. yeni bir sayfa açın ve takvime not alıp başlayın. ne olursa olsun 10 günden fazla dayanamayan birinin kafası karışıktır. neden bırakması gerektiğinin farkında değildir ve kendisini imgelerden korumuyordur. deneyip başaramamış olmak, pes etmek için, tekrar uğraşmamak için bir bahane değil. pornografinin beyninize ve size verdiği zarar ortada. zararın neresinden dönersen kardır.

kesinlikle spor yapın. spor hem zihinsel bir meşguliyet hem de endokrinel bir düzenleyici. spor yaptığınızda vücudunuz serotonin ve dopamin salgılar. bacak kas grubunu çalıştırırsanız testesteron da salgılanır. düzen çok önemli, iş yine disipline geliyor. sporda düzeni oturtun. sporla beslenmenizi düzeltin. glikoz ağırlıklı beslenmeden protein dengeli diyete geçmek hem spor için hem de sağlık için önemli. benim ahkam kesebileceğim bir alan değil, detaylı okumalar için: (bkz: glisemik indeks) (bkz: glisemik indeks diyeti)

ilgi alanlarınızı genişletin, işiniz/okulunuz dışında kendinizi geliştireceğiniz alanlarda ilerleyin. çok yönlülüğünüzü arttırın. kendimden örnek vereyim, uğraşmadığım çok az şey kaldı. geçenlerde parfüm/esans yapım işine bile heves edip başladım. geçmişte bir çok alanda hobiler edinmeye çalıştım. çizim kitaplarından karikatür çizim işine sardım. sami diller üzerine çalışmaya çalıştım.(tam fiyasko, babilce'ye bile sardım bi ara) yunancamı, arapçamı ilerlettim. oradan müzik sektörüne atladım, adobe audition'da parça kestim biçtim. sonra video sektörüne atladım, after effect'te patlamalar, ışın kılıçları kastım. çoğunda dikiş tutturamadım ancak düzenli olarak programlama ve ilgili alanlarıma göre düzenli kitap okumaktan vazgeçmeden devam ettim. sizler de kendi mesleki alanlarınızın dışında farklı yönlerde kendinizi geliştirmelisiniz. kendinize kattıklarınız dışında kafanızda bir meşguliyet olması açısından çok önemli.

pornografinin zararlarına önceki entrymde uzun uzun değindiğimden ve anket sonuçlarına göre yüzde 90'la bu konuda hem fikir olduğumuzdan tekrar pornografinin zararlarından, bir bağımlılık olmasından bahsetmedim. bağımlılıktan kurtulma hakkında ise genel olarak söyleyebileceklerim bunlar. sonuç olarak, iş sizde ve kararlılığınızda bitiyor. daha önce bir entrymde bir akademisyen-doktorla bu konu üzerinde bir yazı yazmayı planladığımızı söylemiştim. kendisinin yoğun olmasından dolayı pek bir gelişme yok. o konuda bir gelişme olmadığı takdirde, bu mesele hakkındaki son sözlerim bunlar.(artık kısa yazıyorum, pek yazma hevesi kalmadı sözlükte) sürekli yazmam için mesaj atan arkadaşlardan gecikme için özür diler, herkese disiplinli hayatlar dilerim. esen kalın.