Êzîdî kış gündönümü ve Cejna Êzî
Merwan ZERDEŞT Haberleri —
9 Aralık 2025 Salı - 08:20
- Cejna Êzî, Êzîdî inancında en kutsal bayramlardan biridir. Kış gündönümünden önce kutlanan bu bayram, en uzun geceden sonra Güneş'in dönüşünü sembolize eder.
Bugün Êzidiler için en kutsal bayramlardan olan Cejna Êzî için ilk oruç tutuluyor. Üç günlük oruçtan sonra, Cuma günü bayram kutlanacak. Êzîdî toplumuyla yaşayanlar veya Êzîdî toplumunu tanıyamaya çalışanların dikkatini çeken ilk şeylerden biri, yıl boyunca süren bayram, şenlik ve şölenlerdir. Bunların bir kısmı inanç eksenli, dolayısıyla Ezda’ya/Êzî’ye ve diğer 'Xwedan’lara adanan bayramlar, bir kısmı ise doğa ve yaşamın döngülerine dayanan şenlik ve şölenlerdir. Ezda, Xweza, Xweda, Xwedan ise etimolojik olarak birbirleriyle bağlantılı kavramlar, zaten anlam yakınlığı/birliği olan kavramların isim birliği de olur.
Êzîdîler gibi varlığı ferman ve kırımla mühürlenmiş, coğrafyaları parçalanmış, sürgün ve göçlerle dağıtılmış bir toplumda bu kadar çok buluşma ve kutlamanın anlamını tartışmak gerekiyor. Kırım, parçalanma ve dağıtılmaya karşı devamlı bir toplanma, birlik ve buluşma hali ve ferman tarihine karşı doğal toplumun zengin bir direniş biçimi olarak. Yalnızca Êzîdîler için değil, toplumsal kültür açısından bayramlar toplumsal birliğin, inancın ve yaşamın devamlılığının kutlandığı evrensel gerçekliklerdir. Bu gerçeklik, Êzîdîler için bir kültürel gelenekten de öte anlamlar taşıyor; her ritüel, şenlik ve buluşma hali, Êzîdî varlığının dayandığı temel sütunlar oluyor. Êzîdîlik ve Êzîdîler, tarih boyunca toplumsal, siyasal, ekonomik alanlar daraltıldıkça kültür ve inanç alanındaki hareketliliklerini artırarak bir araya gelmenin ve buluşmanın yol ve yöntemlerini, doğa olaylarını ve döngülerini içererek geliştirmiş.

Işığın geri dönüşü
Cejna Êzî, Êzîdî inancında Tanrı adına ve onun onuruna kutlanan en kutsal bayramlardan biridir. Êzîdî inancında "Ezda" veya "Êzî" kelimeleri, Tanrının isimlerinden biridir ve bayram bu isimle anılır. Aralık'ta günlerin kısalmayı sürdürdüğü ve en kısa günün gerçekleşeceği kış gündönümünden önce kutlanan bu bayram, en uzun geceden sonra Güneş'in, yani ışığın geri dönüşünü, ortaya çıkışını sembolize eder. Işığın geri dönüşü, yani 21 Aralık’tan sonra günlerin uzamaya başlaması, aslında bir yenilenme döngüsüne işaret eder ve felsefi bir anlam taşır. Yaşam yenilenir, ruh yenilenir, baharla birlikte bu yenilenmenin en güzel yansımaları görülür. Mitolojik açıdan ise Dünya'ya küsen Güneş'in (günler kısalmaktadır), yeniden barışmasını (günler uzayacaktır) sembolize eder.
Êzîdî takvimi
Birçok Êzîdî bayramı, doğanın mevsimsel döngüleriyle doğrudan ilişkilidir. Kış gündönümü ile bağlantılı olarak Cejna Êzî, bahar ekinoksu ile bağlantılı olarak Çarşema Serê Nîsanê gibi. Yine özünde hasat şenlikleri anlamına gelen ve sonbaharda kutlanan Cimayiler gibi. Bunların tümü toplamda bir Êzîdî takvimi oluşturur. Zamansız ve mekansız bırakılmak istenen bir toplumun kendi zaman ve mekanını yaratma/oluşturma çabasının sonucudur bu takvim. Gün de, ay da, yıl da bu takvime göre işler. Diğer tüm işler, kendini bu takvime uyarlamak zorundadır. Aynı durum, yas ve ölüm dönemleri için de geçerli, yaşam döngüleri için de.

Artık daha fazlası
Kuşkusuz doğal toplum özelliklerini taşıyan birçok kültür ve gelenekte benzer kutlama, şenlik ve şölenler vardı fakat günümüzde bunu Êzîdîler kadar canlı, tutkulu ve yoğun yaşayan bir topluluk çok azdır, üstelik ferman kılıcının gölgesi altında. Her hafta bir vesileyle toplanmayı, bir araya gelmeyi başarmak… Kendi gününü, ayını, yılını oluşturmak, toplumsal takvimini işletmek, modernite koşullarında artık daha fazlasını istiyor. Kültür ve inanç temelinde olduğu kadar politik varlığını oluşturmak için de bir araya gelmek, yaşamın tüm alanlarında örgütlenmek, Êzîdî varlığının korunması ve geliştirilmesi için ertelenemez bir ihtiyaç.
Êzîdî güneşinin doğuşu
Kış gündönümü, dünyanın kutuplarından birinin Güneş’e en uzak konumda olduğu anı tanımlar. Rojperestler olarak Êzîdîler, Güneş'e hep yakın oldular fakat inançları, kültürleri ve yaşam felsefelerinden dolayı uzun bir kış gündönümü içine alındılar. Güneşsiz, ışıksız, umutsuz bir soğukluk içerisinde tutuldular. Yüzyıllardır süren bu soğuk yalnızlığın aşılacağı ve aşılması gerektiği bir zaman içerisindeyiz. Êzîdî güneşinin doğacağı, ışığının geri döneceği, katı soğukluğun çözüleceği bir zaman. Rêber Apo’nun Êzîdîlere çağrısını yaptığı 'Yeniden Doğuş', tüm Êzîdî bayramlarının anlamını birleştirecek en büyük doğuş bayramı oluyor.
