JustPaste.it

Yemen’de Amerikan’ın Yaptığı Saldırı İle Alakalı AYEK (AQAP)’ın Beyanatı

“Nice peygamberler vardı ki, beraberinde birçok Allah erleri bulunduğu halde savaştılar da, bunlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşeklik ve zaaf göstermediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.

Onların sözleri, sadece şöyle demekten ibaretti: Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla; ayaklarımızı (yolunda) sabit kıl; kâfirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl!

Allah da onlara dünya nimetini ve (daha da önemlisi,) ahiret sevabının güzelliğini verdi. Allah, iyi davrananları sever.” (Ali İmran 146-148)

Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan müslümanlar ile günümüzde islama karşı savaş bayrağını taşıyan Amerika arasında savaş tüm şiddeti ile devam etmektedir. Bu öyle bir savaş ki; İslam kahramanları Allah yolunda nefislerini ve nefislerinden, ailelerinden ve mallarından daha değerli olan şeyleri feda ederek destanlar yazıyor ve Allah’ın şu ayetinin gereğini yerine getiriyorlar:

“Fitne ortadan kalkıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın! (İnkâra) son verirlerse şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını çok iyi görür.” (Enfal 39)

İman ve Hikmet yurdu Yemen mücahitlerine de müslümanları müdafaa etmek adına bu kahramanlık savaşında büyük bir pay ve nasip düşmüştür. Buna Aden, Newyork, Horasan, Irak, Şam ve sair beldelerdeki gazveler fevkalade şahitlik etmektedir. 31 Ocak 2015 tarihine tekabül eden hicri 11 Rebiul Ahir 1436 cumartesi gününün ikindi sularında Yemen de islam evlatlarından bir gurup, Yemen’in güneyinde yer alan Şebwa vilayetine bağlı Said mıntıkasında haçlı Amerikan tarafından binmiş oldukları araca hava saldırısına maruz kalarak şehadete kavuştular.

Bu olay vuku bulması neticesinde biz islam ümmetini dört mücahidin şehadete kavuşmasıyla kutuluyor, tebrik ediyoruz. Bunlar:

  1. Arap yarımadası el-Kaidesi Şeri Komite bölümünün aktif üyesi şeyh alim, mücahit Muhammed el-Murşidi ismiyle maruf olan Haris bin Gazi en-Nazzari
  2. Mücahit kardeşimiz Said İvad
  3. Mücahit kardeşimiz Abdussemi Nasır el-Heda
  4. Mücahit kardeşimiz Azzam el-Hadremi

Allah hepsine rahmet etsin ve onları şehadetlerini kabul etsin. Allahumme Amin

Şehitler hakkında konuşmak ne kadar uzarsa uzasın bu konuşma onların hakkını ödeyemeyecek, onların hak ettikleri konuma ve değere yetişemeyecektir. Onlar Allah yolunda cihad emrine boyun eğerek, Allah’ın dinine ve ümmete yardım etmek için dünyayı ve sahte ziynetini terk etmişken bu nasıl mümkün olabilir.

Şeyh Haris en-Nazzari ilimle ve o ilmi müslümanlara öğretip teşvik etmeyle dolu bir hayat yaşadıktan sonra Rabbine şehid olarak gitti. Fakat Şeyh Nazzari bununla da yetinmeyerek düşmanlarla savaşmak ve Arap yarımadası mücahitlerine bir alim ve bir mürşit olmak için canıyla malıyla Allah yolunda cihada çıktı. Bu şekilde yeni veya eski olsun İmam Abdullah bin Mübarek, İbn Teymiyye, İmam Abdullah Azzam, Şeyh Enver Evlaki ve Şeyh Adil el-İbab gibi ilim ve cihad ehlinin yolundan yürüdü.

Şeyh Haris en-Nazzari isimlerinden Allah’ın ona fazileti ile ona büyük bir pay ve nasip düşmüştür. Onun ismi Muhammed olup onu tanıyan herkes dini hayatını, ahlakını ve yiğitliğini övmüştür. Onun ismi Mürşid olup mücahitleri akide, ibadet ve muamelat meselelerinde dallarına ve ihtilaflarına göre irşad edip yönlendirmiştir. O alim, hafız ve fakih olup din ve dünya işlerinde böylesinde basiretliyken nasıl övülmesin ve irşat eden olmasın? Aynı şekilde o mücahitlerin kendi aralarında görüşüne uyduğu el-Gazi Mücahittir. Mücahitler için saflarda bir rakip, kuzey ve güney bütün cephelerde savaş yöntemlerinde onlar için bir nasihatçi ve teşvik edici bir murabıttı. Eski bir olaydan dolayı ayak ve kolunun kemikleri rahatsız olup şikayetlendiği onca acılarına rağmen Şeyh bu şekildeydi.

Arap yarımadasında ki mücahitler Şeyh Nazzari’yi ahlakının güzelliği, cömertliği, cesareti, beraber bulunduğu kimselere kolaylık göstermesi ve dünya lezzetlerinde kardeşlerini kendi nefsine tercih etmesi ile tanımaktadırlar. Şeyh Nazzari bu sıfatlarda örneklik gösteren bir modeldi. Sabırlı, ihtisap sahibi, ağır başlı, mücahit kardeşlerine karşı olumlu olup bela mücahitler üzerinde şiddetlendiğinde ve savaş iyice kızıştığında onları teselli eden kimseydi. Cihadın felaket ve belalarında doğru görüşlü olup keskin bir fıkhı vardı. Vakiayı ve Allah’ın hükmünü iyi bilip tecrübe sahibi birisiydi. Kitap ve sünnetin delillerini araştırır ve onlara tabi olurdu. Şeriatin farklı meselelerinde çok şaşırtıcı bir şekilde ilim ehlinin sözlerini ihata edip onların sözlerine muttalidi. Tüm bunlarla beraber kardeşleriyle ilişkilerinde mütevazi, zahid, gönlü geniş ve kalbi temiz birisiydi.

Bu münasebet bizi önemli bir şeyin zikrinden alıkoymaz. Bu da, son beş gün içerisinde haçlıların müslümanlara yapmış olduğu ikinci bombalı saldırıdır. Bu, Amerikan’ın teşrifi ile beldenin idaresinin iplerini husilere teslim edilmesine sınırlı bir vakit kala gerçekleşmiştir. Bunun arka planında Amerikalı yetkililerin terörizmle mücadele adı altında husilerle istihbarati olarak yardımlaşmaya devam ettiği bildiri ve demeçler yatmaktadır. Ki bu husiler Amerikan’ın Güney Arap yarımadasında planlarını uygulamasında ve maslahatlarını korumada ihlaslı bir ortağa dönüşmüştür. Özellikle bu ilişki Abdurabbih Mansur nizamı ve zayıf hükümetinin son bulmasıyla başlamıştır. Ama onların mücahitlerle savaşında ve mücahitlerin yaygınlık kazanması karşısında engel olma çabalarında  Allah onları başarısız çıkarmıştır. Biz ancak gelişen bu olayları Allah’ın haçlılara ve gösterilerinde Amerika ve İsraile karşı düşman olduğunu iddia eden avenelerine karşı bir mekri (hilesi) olduğunu zannetmekteyiz.

Böylece biz islam ümmetine Allah’ın fazlı ile Arap yarımadası mücahitlerin yola devam ettiklerini ve Allah’ın düşmanları Haçlı Amerikalılar, husiler ve mürtedlerle mücadele içerisinde olduğunu müjdeliyoruz. Çekinmeden uyuşukluk göstermeden beklemekteyiz. Savaş bizlerle onlar arasında bir rekabet olup komutanımızın öldürülmesi veya kindar saldırıların olması bizi savaşımızda geri döndürmez. Allah yolunda ölümü bir şeref ve büyük bir fazilet görmekteyiz. Düşmanlarımızın dünya hayatına gösterdiği çaba ve hırsı hatta daha fazlasını biz Allah yolunda öldürülmeye gösteriyoruz. Allah’ın izniyle bizim cihadımız kıyamet vaktine kadar devam edecektir. Ta ki Allah bizimle düşmanlarımız arasında hak ile hükmedinceye kadar devam edecektir. O hükmedenlerin en hayırlısıdır. Allah kafirlere müminlere karşı bir yol vermeyecektir. Hamd Alemlerin Rabbinedir.

Tercüme: muhammed ulvan (@muhammedulvan)