Bismilahirrahmanirrahim

Geçtiğimiz günlerde bir site paylaştığım bir hadis üzerine sitemizi kendilerince bazı güvenlik birimlerine şikayet ederek yalan bir habere imza attı. Önce bir ton yalanla dolu haberi yayınlayıp Sünni bir kaynak olmasına rağmen Kenzul Ummal’ı -cehaletlerini de ortaya koyarak- Şii kaynak olarak gösterdiler. Peygamberimizin Süfehail  Ehlam (hayalperest sefihler) diye tarif ettiği bu site ve twitter’da bir hanım kardeşim hakkımda yalan ve iftiralarla haksızca kampanya başlattılar. Bu arkadaşları insaf ve adalete davet ederek diyorum ki:

1-Bu arkadaşlar önce hakımda haberi yaptılar ancak yalanın dozunu fazla kaçırınca haberi kaldırıp Kenzul Ummal’a Şii kaynak deme cehaletlerini de gizleyip tekrar düzenlediler. Herkes buna şahitir.

2- Bu arkadaşlara şimdiye kadar cevap vermemiş olmam sadece şehir dışında olmam ve onlar kadar boş ve gereksiz zamanımın olmamasındandır.

3- Bu insanlar Ebu Katade, Makdisi, Dr Zevahiri, El Kaide’nin tümü, Dr Hani el Sıbai, Dr Ekrem Hicazi gibi geçmişte din gibi savundukları ve kendilerine uymayanları mürted gördükleri şeyhlerini bile harcadılar. Bana bunu yapmaları gayet normal.

4- Bu kişilerden Usame isimli kitabının yeni genişletilmiş baskısına birçok katkı sunduğum ve kitabına ön söz yazdığım bir bayan da bu sürece dahil oldu.

5-4 yıl önce Adem Yahya Gadahn’ın IŞİD’i eleştirdiği bir mektubunu öz eleştiri için tercüme etmesini rica etmiştim. O şimdi benim bunu bugün için rica ettiğimi ve IŞİD’e yönelik kampanyanın bilinçli olduğunu iddia edecek kadar adaletsiz hareket ediyor. Oysa benim bu mektub olayından sonra  IŞİD’in ABD’ye karşı direnişi ile ilgili yaptığım olumlu  haber ve dosyalarımı günlerce okusa bitiremez.

6- Haberde benim hadis uydurduğumu iddia ettiler. Sonra ise bunu da düzelttiler. Hadis eksik yazdığımı iddia ediyorlar. Oysa arapça metni twitter’ın 140 karakter kısıtlaması nedeniyle kes yapıştır yaptığım içi eksik kalmış. Türke metin ise tastamam ve hala duruyor. Ayrıca bilerek gizlediğimi iddia ettikleri bölümler onların değil benim iddiamı detekleyen bölümler. Parantez içinde verdiğim bölümlerin ise hadiste geçmediğini iddia ettiler. Ne diyeyim ki? Zaten hadisin orijinalinde olmadığını belirtmek için bu tür yerler paranteze alınır.

7- Bu adamlar haberlerinde paylaşımın Mevzu hadis olduğunu iddia ettiler. Oysa azıcık hadis usulü okumuş bir kişi bir şeyin hem mevzu(uydurma) hem de hadis olamayacağını yalan olanın hadis olarak tanımlanmayacağını bilir.

8-Mevzu dedikleri Hadis Buhari, İbni Mace, Nesai, Tabarani ve Ebu Davud’un kendisinden hadis aldığı Buhari’in hocasıdır. Kur’an mahluktur fitnesi sırasında Ahmed bin Hanbel’e destek olmuş ve hapishanede vefat etmiştir. İlk Müsned yazarıdır. Hadis Fiten bölümünde 573 nolu hadistir. Kitabının tam adı Kitabul Fiten’dir. Ben ise isim benzerliği dolayısıyla Ebu Davud’un Fiten bölümünde geçtiği şeklinde bir hata yapmışım.

9-Bu haberi yapanlar hadis okuduğunuzda hemen size sahih mi diye sorarlar. Bunlar sened zincirinde bir zayıflık bulunan hadisin inkar edilemeyeceğini ya bilmezler ya da bile bile iftira etmek için gözardı ederler.

10-Senedinde zayıflık olan hadisler eğer vakıayı doğruluyorsa hadis usulünde değerleri artar. Ancak Bunlar ne anlar hadis usulünden?

11-Bu insanlar benim daha önce IŞİD’e yönelik saldırılara Müslümanca bir tavır ortaya koyarak Müslümanların kanının akıtılmasını bir örgüt ya da gruba dostluk ya da düşmanlık değil sadece Müslümanca hassasiyetle karşı durduğumu ve bir dosya yazdığımı da biliyorlar. Ama ben IŞİD ile ilgili tavrımı şahsıma yapılan haksız tutuklamadan 2 gün önce değiştirdim. İsteyen hala haksoz.net’de duran düzeltme ilanına bakabilir. Ama bu habere yorum atan bazı yalancılar benim tutuklama sonrası değiştiğim gibi seviyesiz iddialarda bulunuyorlar. (http://www.haksozhaber.net/suriyedeki-fitne-karsisinda-tutumumuz-27772yy.htm)

12- Adnani’nin çobanlık konusunu eleştirirken çobanlığı ya da peygamber mesleğini kınamadım. Olayı böyle yansıtara kendilerince algı operasyonu yapıyorlar.  Ama ben bir çoban’ın iyi konuşması ve şiirleri dolayısıyla neredeyse tüm ümmeti kafir ilan etme ahmaklığnı ve alim gibi davranmasını eleştirdim.

13- Adnani El Kaide’nin İbrahim’in yolundan saptığını söylüyor. Bir yapı hem İbrahim’in yolundan sapıp hem Müslüman olabilir mi? Ama hala El Kaide’yi tekfir etmediklerini iddia ediyorlar.

14- Bu kişilerin bütün hakaretlerine, sitedeki yorumlarda beyinsiz kesimlerin ve ahlaksız alçakların belki Şii ve Esed’cilerin yorumlarıyla şahsıma hakaret etmelerine izin vermelerine ve adil yorumları ise yayınlamamalarına rağmen aralarında hala samimi kardeşlerimin olduğunu düşünerek kendilerine nezaketle cevap verdim. Bu ilk ve son cevabımdır.

Bu arkadaşları ve daha önce kendisi ile teşriki mesaimiz olan hanım kardeşimi insaf ve adalete davet ediyorum.  Daha önce IŞİD’i savunan Dr Hani el Sıbai, Dr Ekrem el Hicazi, Dr Abdullah el Muheysini, Dr Zevahiri, Makdisi, Ebu Katade ve daha bir çok kişiyi yıllarca kendilerine eleştirilmez şeyhler olarak gördüler. Ama şimdi bunların tümü IŞİD’den beraatini ilan etti. Allah için soruyorum hiç mi haklılık yanları yok? Bunların tümü mü sahve? Tümü mü dinden çıktı? Sizi destekleyen birisi bir konuyu eleştirince heme kötü mü oluyor? Allah için soruyorum neden IŞİD’in Esed’e yönelik saldırılarının haberlerini almıyoruz. İslam’ın Müslümanlardan ve cemaatlerden başka düşmanları (?)da var.