Nokia 8110

Final!

Restorasyon sona erdi. Arka gövde kapağını açtığımdan da görüleceği üzere A’dan Z’ye bir temizlik yapıldı. Böylelikle kaydırma efekti ilk günki performansına döndü.

Bu telefonun en büyük talihi, müdahale edilmemiş olması, bu da doğrusu işlerimi çok kolaylaştırdı. Ancak ve maalesef yılların da verdiği hoyrat kullanımdan ötürü (sahibi kim, kaç el değiştirdi bilmiyorum ama bu da önemli bir etken!) ön paneldeki NOKIA logo’sunun altında silinmeler vardı. Ve bunu çözmem imkansızdı (boya araştırmalarına bile girmiştim). Bunun için internet denizinin diplerine dalarken pek bilinmeyen bir Türk yedek parça sitesinde hiç kullanılmamış ve sıfır bir ön panel buldum. Böyle eski bir telefonun hiç kullanılmamış ön panelinin bulunmasının hikayesi de çok enteresan: Avusturya’daki bir Nokia shop’u, ki sahibi Türk, firma kapanınca elinde kalan fazlalıklarla Türkiye’ye dönüp, bir site kurup bunları satıyor…

Her neyse, şanslıydım, böylelikle telefon %50 sıfır kondisyonuna daha da yaklaşacaktı. Hatta bunun için Nokia 8110 Servis El Kitabını (.pdf format’ında) da buldum. Nasıl yapacağıma dair tüm detaylarına kadar ordaydı. 12 parçalık bir plastik sökme seti bile almıştım.

Ancak! Türkiye’deki bir çok kişinin de bilmediği ve tesadüfen fark ettiğim üzere (film’deki o meşhur telefon sahnesini de defalarca izleyip emin olarak), Matrix film’inde kullanılan telefon Nokia 8110’du. Oysa benim sahip olduğum telefon ise Nokia 8110i’ydi. Çok küçük bir fark var görünen; o da Nokia 8110’daki logo beyazken, Nokia 8110’i’de (ön paneldeki logo’dan da anlaşılacağı üzere) logo siyah! Pek ben ne yaptım? Bu ruha zarar vermemek adına, değişimi yapmadım. Çünkü, bendeki Nokia 8110i’yi Nokia 8110’un ön paneliyle değiştirmek, restorasyon felsefeme aykırı düştü. Orijinalliğinin bozulacağından bunu yapmadım. Tabii, alışveriş yaptığımda sepetime yine o eski dönemlerde bu telefon için kullanılan ve tozdan korur diye düşünerek aldığım bir kemer klipsli deri kılıfı da eklemiştim :)

Bazı Notlar:

1. Arka paneldeki logo’nun siyah boyası %95 oranında çıkmıştı kullanımdan ötürü. Bu kötü görünümden kurtulmak için, bıçakla kesip sivrilttiğim tahta parçalarıyla boyayı kazıdım. Hem böylelikle metale zarar vermedim, hem de güzel bir işçiliğe kavuştum. Sonra, bu boyasız hali hoşuma gidince, tekrar boyama ihtiyacı hissetmedim.
2. Plastiğin zaman içerisinde deformasyona uğramasından ötürü numara tuşlarının diplerini temizlerken yıldız (*) tuşunun üstündeki cildin ayrıldığını fark ettim. Kir sanarak, bunu soyunca beyaz bir yüzey ortaya çıktı. Geri kalan tuşlara da bu işlemi yapabilirdim ama yapmadım.
3. Batarya güç adaptörüyle beraber telefona açılış yapması için destek veriyordu ama fişi çekince telefon kapanıyordu. Bunun için batarya hücrelerini yenilemeyi planlamıştım. Ancak, orijinal Matrix telefonu olmadığını anladığımda bu işlemi rafa kaldırdım.
4. Telefon Türk operatörleriyle çalışacak biçimde satılmıştı. Bunu Türkçe dil desteği ve arkasındaki Başarı Elektronik logo’sundan anlıyoruz. Ancak 7 yıllık süre kanunundan ötürü kapanmıştı. Bu handikapı aşmak için araştırmalara girdim. Ve GSM Hosting Forum’larında DCT-1-2-3-L telefonlar için 20.000 (sayıyı doğru yazdım) başlık okudum zamana yayarak. Ve IMEI unlocking için bir çok yazılım indirip arşivledim. Tek sorun data kablosunun bulunmayışıydı. Bir kullanıcı çok derinlerde kalan şöyle bir yorum paylaşmıştı: “Kablo yapmak çok basit, Sagem 820 için satılan kablolardan bulun, etrafındaki fazlalığı kesin. İşte, size Nokia 8110 için uyumlu bir kablo.” (Tabii sonrasında bunu da bulamadım.) Ancak, box’um ve kablom yoktu. Teknik bilgiler, yazılım vardı, ama bu eksiklikleri gidermiyordu. Araştırmalarım sonrası WEXIM Fransız sitesinde bir kablo buldum ve bunu box satın alacağım (Nokia DCT Flasher) Romanyalı ama İngiltere’de oturan ve YouTube’da Vintage Phone Archive kanalı sahibinden sipariş etmesini rica edip box’la beraber göndermesini isteyerek çözdüm, çünkü WEXIM Türkiye’ye gönderi yapmıyordu. Ayrıca bu adamla yaptığım uzun sohbetlerde Türkiye’de bu işle uğraşan kişiler hakkında çok şaşırtıcı ve olumsuz bilgiler edindim! Haliyle, elimdeki telefon gerçeğini fark ettiğimde siparişi çoooktan vermiştim :) Ama bu Matrix’in Nokia 8110’unu bulmayacağım anlamına gelmeyecekti…
5. Son not, 8110 ve 8110i arasında küçük farklar olduğunu söylemiştim. Araştırdığım kadarıyla logo rengi dışında yazılımsal farklar da var. Onlardan biri de 8110i’nin OTA desteğine sahip olması. Bu en basit anlamıyla zil sesi için uzaktan yükleme desteği demek.

Bunun dışında donanım ve ölçüler olarak aynı.

Okuyan herkese teşekkürler.

//deRestroyer.