• ANF
• HABER MERKEZİ

Efrîn İnsan Hakları Örgütü, son birkaç günde Efrîn kenti ve köylerinden 900’den fazla zeytin ağacının meyvelerinin çalındığını belgeledi. Bu, işgalci Türk devletine bağlı çete gruplarının “ekonomiden” sorumlu çetebaşları tarafından gerçekleştiriliyor. Bu çetebaşları, bölgeye 100 ile 300 arasında kişi getirmiş ve bunlar gruplar halinde çaldıkları zeytinleri çetebaşları ile paylaşıyor.

Örgüt, ürünlerin bir kısmının Bilbilê beldesine bağlı Kurdo köyünden çalındığını belirtti. “Ceyş El Nuxbê” grubunun çetebaşı Ebû El Iz, iki gün önce Cemal Reşîd Reşkêlo’ya ait 200’den fazla ağacın ürünlerini çaldı.

Tanıklar, çetelerin kendilerini “ Suriye’yi özgürleştiren devrimciler” olarak tanımladığını ve bu nedenle “Kürt çiftçilerin itiraz etme veya ürünlerin toplanmasını engelleme hakkının olmadığını” iddia ettiklerini aktardı.

Heftaro köyünde ise “Liwa Siqûr El Şemal” grubunun bir çetebaşı, yerel halktan oluşan bir komite oluşturarak, başka bir bahçede çalışan çiftçi Şiyar Heftaro’nun 300’den fazla zeytin ağacının ürününü çaldı.

Şera’nın Naza köyünde ise “Ceyş El Nuxbe” grubunun çeteleri Hesen Kûsa ve Ebû Ewed, Aqibê köyünden olan Hemîd Osman’ın 110 zeytin ağacının ürününü çaldı.

Öte yandan çeteler, Hama kırsalındaki El Hêb aşiretinden yerel kişilerle işbirliği yaparak, iki gün boyunca zeytin hasadı sırasında keskin aletler kullanarak ağaçlara zarar verdi. Bu bahçe sahiplerinin, akrabalarına ürünlerini toplama yetkisi verdikleri, ancak çetelerin bu belgeleri dikkate almadığı belirtildi.

Örgüt, Şera kentindeki “Ekonomi Komitesi”nin çiftçilerden bahçeleri için resmi belgeler istediğini, aksi taktirde komitenin bahçelerine el koyacağını ve bahçelerin komitenin malı haline geleceğini belirtti.

Komitenin, ürünlerin hasadına izin vermek için daha önce belgeleri doğrulamak için tanıklar ve muhtar görevlendirdiği, ancak buna rağmen komitenin tekrar belge talep ettiği ve bahçelere el koymakla tehdit ettiği ifade edildi.

Efrîn’de halka ait malların yağmalanmasının Türk devletinin işgali ve yönetimi gölgesinde gerçekleştiğini belirten örgüt, işgalci Türk devletinin bu ihlallerden sorumlu olduğunu, bu faaliyetlerin zorla el koyma ve demografik yapının değiştirilmesi suçları kapsamına girdiğini kaydetti.

Örgüt son olarak “Çiftçilere karşı yapılanlar silah zoruyla yapılıyor ve sahte ekonomik kararlarla meşrulaştırılıyor” dedi.