Özgürlük hayali
Nubar OZANYAN yazdı —
21 Ekim 2025 Salı - 08:40
- Orta Doğu’nun her bir karış ölü çöl toprağına Rojava, özgürlük rüzgarı gibi dalga dalga yayıldı. Barışın, huzurun, insanca yaşamın mümkün olduğu gerçeğini gösterdi ve öğretti. Rojava’da halklar, diller, inançlar, kadınlar, çocuklar, ağaçlar, kuşlar tutsaklık solumuyor.
Soygun, yağma, çalma felsefesi bitmedikçe yağma savaşları sonlanmayacaktır. Muktedirlerin sermayelerini daha fazla büyütmek, rakipleri üzerinde üstünlük kurup hegemonyalarını genişletip pekiştirmedikleri tek bir karış toprak parçası bırakmamak uğruna çıkardıkları savaşları halklar bir kader olarak algılasa da yıkıcı ve yakıcı sonuçlarından büyük acılar çekmeye devam ediyor.
Ve mazlum halklar, savaşların yaşanmadığı özgür günler isteminden, bu uğurdaki arayış ve çabadan geri durmuyor. Halklar, baskıcı-otoriter rejimlerin yapay zekayı, robotları yaşamın her alanında egemen kılmaya çalıştıkları günümüzde ne açlığa ve savaşlara ne de çekilen acılara çözüm bulamıyor. Sorunlara yanıt olamıyor.
Paranın efendileri, dünyanın patronları olan egemenler yıllardır Orta Doğu’da ölüm korkusu ve güvenli bir yaşam özlemi ortadan kaldıramıyor. Çünkü ülke ve halklara model olarak dayattıkları ulus-devletler, bir zulüm ve baskı makinası gibi işliyor. Ne yıllardır bitiremedikleri barış görüşmeleri, yaptıkları anlaşmalar, yarattıkları yapay zeka, ne robotlar halkların açlık-sürgün, acı ve gözyaşı dolu kaderini ortadan kaldıramıyor.
Kuzey ve Doğu Suriye halkları tekçi-merkezi yönetimleri ve onun baskıcı, zulümkar sistemini reddedip “Başka bir yaşam mümkün” diyerek yeni bir yaşam modeli olan demokratik özerk yönetim kurdu. İnsanların farklı inanç, dil ve cinslerinden dolayı katledilmediği bir dünya yarattı. Bu uğurda günümüze dek büyük bedeller ödedi. Tanımsız fedakarlıklar gösterdi. Ölüm ve sürgün korkusunun, kaybetme kaygısının olmadığı Rojava toprakları, insanca yaşam hayali kuranların tartışmasız adresi ve toprağı oldu.
Bugün Dürziler, Aleviler, Hristiyanlar neden ısrarla ve inatla demokratik özerk yönetimi altında yaşamayı talep ediyor, yöneticilerinin kendilerini yönetmesini istiyor? Çünkü, Orta Doğu’nun her bir karış ölü çöl toprağına Rojava, özgürlük rüzgarı gibi dalga dalga yayıldı. Barışın, huzurun, insanca yaşamın mümkün olduğu gerçeğini gösterdi ve öğretti. Rojava’da halklar, diller, inançlar, kadınlar, çocuklar, ağaçlar, kuşlar tutsaklık solumuyor. Havada ne bir barut kokusu ne ölüm korkusu var. Yağmur düştüğü her bir karış toprağı kurutmuyor, yeşertiyor. Açlıkla zulmün kutsandığı Orta Doğu’da insanca soluk almayı kim istemez? Kim insanca özgür bir yaşamı hayal edip arzulamaz ki?
İleri bir toplumsal yaşam hayali, özgürlük düşü kuranlar her dönem muktedirler tarafından tehlikeli olarak görülmüş, yok edilmesi gereken ilk tehdit olarak algılanmıştır.
Varlığı görülmeyen, dili yok sayılıp inkar edilen zulmün coğrafyasında insan kalmayı başarma mücadelesi veren Kürtlerin özgürlüğüne yönelik en büyük tehdit bir hırsızlar ve zulüm cumhuriyeti olmaktan kurtulamayan Türk egemenleri, politikacıları ve bürokratları olmuştur.
Suriye’de barışın ve istikrarın gerçekleşmesi önünde en büyük engelin TC devleti olduğu her bir pratik ve adımda görülmüştür. Suriye’nin toprak bütünlüğünü, birliğini ve istikrarını sözde savunan R.T.Erdoğan aslında en fazla birlik-bütünlük ve istikrar düşmanıdır. HTŞ başta olmak üzere bölgedeki başıbozuk çetelere destek veren, onlara akıl hocalığı yapan, çözüm konusunda Rojava ile atılacak her adımı engelleyen R.T.Erdoğan ve yeminli Kürt düşmanı İ.Kalın, Hakan Fidan’dır. Tek dertleri, Kürt düşmanlığı ve tahammülsüzlüğü üzerinden Kürtlerin bir statü sahibi olmamasıdır. Olası bir hak elde elde etme ve bir statü sahibi olma durumunda ise bunun en az olmasına çalışmak, bir kırıntıya razı olmaları için çalışmaktadırlar.
Barış, istikrar ve özgürlük düşmanı R.T.Erdoğan ve ekibi, QSD’nin ve Özerk Yönetim’in Suriye’nin bütünlüğü yönünde attığı adımları engellemeye çalışsa da başarılı olamayacaktır.
Özerk Yönetim ve QSD’nin HTŞ ile attığı adımlar prensip temelinde olsa da bunun somuta dönüşmesi için çabaları anlamlı ve önemlidir. Rojava sınırları dışında Suriye bütününde etkili bir güç olma adımları, sayısız engel ve zorluklara karşın desteklenmesi gereken adımlar olarak okumak gerek.