JustPaste.it

Kemalbay: Hedeflenen bir katliamdı

 

HDP İzmir İl Örgütü’ne yönelik saldırıdan son anda kurtulan HDP’li Kemalbay, hedeflenen bir katliam olduğuna işaret ederek, “O gün Beyza Üstün’ün kitabının imza günü vardı. Erken saatlerde parti binasında arkadaşlarla buluşup imza yerine gidecektik” dedi.

 

    •  ZEYNEP KURAY

HDP İzmir İl Örgütü’nde parti çalışanı Deniz Poyraz’ın katledildiği silahlı saldırıdan kıl payı kurtulan HDP Milletvekili Serpil Kemalbay ANF'ye konuştu.

 

Saldırı günü Kobanê kumpas davasından tutuklu bulunan Ekolojist Beyza Üstün’ün kitabının imza günü olduğunu belirten Kemalbay, hedeflenenin bir katliam olduğuna dikkat çekerek, “Ben de erken saatlerde parti binasında eşbaşkanlar, il yöneticileri ve ilçelerden gelen arkadaşlarla buluşup imza yerine gidecektik” dedi.

 

Aynı Amed’de olduğu gibi parti binalarının önünde aylar önce bir çadır kurulduğunu ve orada her gün polislerin nöbet tuttuğunu belirten Kemalbay, böyle bir ortamda saldırganın bina içine girdiğine, Deniz Poyraz’ı katledip, 25 dakika olay yerinde kalabildiğine dikkat çekti.

 

‘POLİS SALDIRININ HDP’YE YAPILDIĞINI BİLİYOR’

 

Birçok arkadaşının tesadüfen saldırıdan kurulduğunu ifade eden Kemalbay, yaşananları şöyle anlattı: "Saldırı sabah saat 10.00 civarında gerçekleşiyor. Saldırıdan önce parti saymanımız il binasında ve apar topar gelen telefonla havalimanına inen MYK üyemizi almaya gidiyor.

 

O esnada yakalandığı Covid-19 tedavisinden yeni çıkan eş başkanımız Abdulkadir Baydur ve PM üyemiz il binasına doğru geliyor. Tesadüfen binada Deniz yoldaşımız var. Genellikle il binamızın kapısı her zaman açık.

Herhalde saldırgan içeriye öyle giriyor. Deniz bir kişinin içeriye girdiğini fark ediyor ve şüphelenerek saymanı arıyor. Mutfak ile dış kapı arasında bir oturma alanı var ve orada öldürülüyor.

Saldırgan başkalarını da bulmak umuduyla eşbaşkanların odasına yöneliyor. Kilitli bulduğu kapıyı tekmeleyerek kırıyor. Daha sonra saymanın odasına girmek istiyor, orası da kilitli olduğu için kapıyı kurşunluyor. 20-25 dakika kadar içeride kalıyor. Bunlar yaşanırken polis binanın aşağısında. Eşbaşkanımız Abdulkadir Baydur, PM üyemizle parti binasının önüne geldiğinde üç sivil polisi görüyor.

Önce ne olduğunu anlamıyor. Sigara almak için markete doğru giderken silah sesleri duyuyor ve hemen koşarak binaya girmeye çalışıyor ancak polisler onu tutarak, ‘İkinci katta saldırı var’ diyerek yukarıya çıkmasını engelliyor. Demek ki polis yukarıya çıkmadan saldırının ikinci kattaki HDP’ye yapıldığını biliyor, ama buna rağmen kata çıkıp müdahalede bulunmuyor."

 

EMNİYET MÜDÜRÜ DALGA GEÇER GİBİ ‘AKLİ DENGESİ YERİNDEN DEĞİLDİR’ DEDİ

 

Kemalbay, HDP İzmir İl Örgütü’nün her bir eylemi, basın açıklaması öncesi eşbaşkanları arayan polislerin, aynı gün kitap imza etkinliği olacağını bilmelerine rağmen aramadıklarına dikkat çekti.

Emniyet Müdürlüğü’nün il binasına çok yakın olduğunu, ama buna rağmen 25 dakika boyunca müdahale edilmediğine de işaret eden Kemalbay, saldırganın gözaltına alınma şeklini de hatırlatarak, “Neredeyse pamuklara sararak alınıyor” diye tepki gösterdi. Polise defalarca bina önünde kurulan çadırın HDP il örgütünü hedef haline getirdiğinin uyarısında bulunduklarını belirten Kemalbay, ancak bu hususun hiç dikkate alınmadığını söyledi.

 

Saldırı sonrası olay yerine gelen İzmir İl Emniyet Müdürü’ne bu durumu hatırlattığında dalga geçer gibi saldırganı kastederek, “O çadırı bilmiyordur, akli dengesi yerinde değildir” cevabını verdiğine dikkat çeken Kemalbay, “Soğukkanlı bir saldırıyla karşı karşıyayız ama buna rağmen emniyet müdürü hiç çekinmeden, alay eder gibi bunu söyleyebiliyor. Bunu nerden biliyor? Araştırma mı yapmış ki söylüyor?” sorusunu yöneltti.

 

ÇETECİ ZİHNİYETİ BÜYÜTEN İKTİDARIN KENDİSİ

 

Bu saldırının emniyet ve istihbarat tarafında bilinmemesine imkan olmadığını vurgulayan Kemalbay, bu anlamda Suruç katliamıyla başlayan sürecin bir benzerinin yaşandığına işaret etti. Kemalbay, nitekim saldırganın profiline bakıldığında Suriye’de silahla donatılan ve eğitilen bir kişi olduğunun görüldüğünü hatırlattı. Bu çeteci zihniyeti büyütenin bizzat iktidarın kendisi olduğunu kaydeden Kemalbay, “Suriye’den Libya’ya, Güney Kürdistan'a kadar bu çeteleri her yerde kullandıklarını biliyoruz. Ülke içinde de 7 Haziran seçimlerinden sonra yaşanan kaosun bir benzeri yaratılmak isteniyor” diye konuştu.

 

ÇADIR KONUSUNDA EMNİYETİ DEFALARCA UYARDIK

 

Özellikle İzmir il örgütünün hedef seçilmesinin nedeni de değerlendiren Kemalbay, İzmir il örgütünün siyasi soykırım saldırılarından nasibini alan yerlerden biri olduğunu belirtti. Binanın önünde çadırların birebir HDP’yi hedef göstermek ve kriminalize etmek için kurulduğuna işaret eden Kemalbay, “Tıpkı Diyarbakır’da olduğu gibi İzmir il binamızın önüne de çadır kurup bariyerleri ile kuşattılar. Polis eliyle yaşlı bir amca buraya getiriliyor. İki saat burada elinde resim ile nöbet tutuyor” dedi.

 

Çadır ve bariyerlerin 24 saat orada durduğunu ve polis tarafından korunduğunu anlatan Kemalbay, “Biz bunun partimize yönelik bir saldırının başlangıcı olduğunu düşündüğümüz için emniyet ile bu konuyu defalarca görüştük. Bunun partimize yönelik bir saldırının sebebi olabileceğini söyledik. Ama bütün uyarılarımıza rağmen o çadır ve bariyerler oradan kaldırılmadı” diye konuştu.

 

‘HDP’NİN BATI İLLERİNDEKİ VARLIĞINDAN RAHATSIZLAR’

 

Batı illerde HDP’nin güçlü bir varlığının olduğunu ifade eden Kemalbay, bu saldırıyla İzmir’de halkların barış içinde birlikte yaşam umudunun hedef alındığını söyledi. HDP’nin özellikle İzmir, Karadeniz gibi bölgelerde varlığından rahatsız olduklarını belirten Kemalbay, “Partimizi daraltmak , belli sınırlar içerisinde hapsetmek ve etkisiz kılmak istiyorlar. HDP Türkiye partisi ve her yerde umut yaratan bir parti. Bu çete düzenine karşı alternatif bir parti. HDP, ülkede gerçek bir barışın, demokrasinin, özgürlüklerin ve eşitliğin olduğu bir toplum projesine sahip. Bu nedenle hedef alındığını düşünüyorum" dedi.

 

BU BİZİM DEĞİL ONLARIN TRAJEDİSİ OLACAKTIR!

 

Bu kanlı saldırıyla korku iklimi yaratmanın amaçlandığını belirten Kemalbay, tıpkı 7 Haziran-1 Kasım tarihleri arasında yaşananlar gibi, AKP-MHP’nin bu yolla kendi faşist iktidarını korumak istediğini vurguladı. O dönemde bir iç çatışması içinde olan iktidarın korku iklimi yaratmaya çalıştığını anımsatan Kemalbay, şöyle konuştu: “Bugün benzer bir süreç görüyoruz. Bir taraftan iç hesaplaşmalarını görüyoruz, diğer taraftan ise şiddet zerk edilerek kaos ortamı yaratılmaya çalışılıyor.

Demokratik siyaseti tasfiye etmek için bu tür yöntemlerden yararlanmak istiyorlar. Elbette ki biz bu zihniyetin karşısında bugüne kadarki duruşumuzu sürdüreceğiz. Bu sonuç vermeyecek. Çünkü halkımızın bunun ne anlama geldiğini görüyor ve biliyor. Bu bizim değil onların trajedisi olacaktır.”