Kenanoğlu: Aleviler tetikte
HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, Sedat Peker’in Alevilerle ilgili açıklamaların önemli olduğunu ve sadece hasımlarına yönelik bir tavır olarak okunamayacağını ifade ederek, Alevilerin tetikte olduğunu söyledi.
HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, Sedat Peker’in Alevilere yönelik bir saldırıya işaret ettiği tweet paylaşımından iki gün önce Garip Dede Cemevi Başkanı’nın bir Emniyet yetkilisi tarafından uyarıldığını hatırlatarak, bunları ciddiye aldıklarını kaydetti.
HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, Alevi meselesine değinen Sedat Peker’in Gazi Katliamı’na atıfta bulunarak provokasyona işaret etmesini ANF’ye değerlendirdi. Çocukluğundan bu yana Alevi kurumlarında çalışan ve bir dönem Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği'nin başkanı ve Alevi Bektaşi Federasyonu başkan yardımcılığını yapan Kenanoğlu, Peker’in açıklamalarının önemli olduğunu ve sadece hasımlarına yönelik bir tavır olarak okunamayacağını ifade etti.
MESELENİN CİDDİ OLDUĞUNU BİLİYORUZ
Peker’in tweet paylaşımından iki gün önce Garip Dede Cemevi Başkanı Celal Fırat’ın, Emniyet’ten olası bir provokasyona karşı uyarı telefonu aldığına dikkat çeken Kenanoğlu, bu durumun bu söylemin uydurma olmadığının göstergesi olduğuna işaret etti. Garip Dede Cemevi’nin önemine de işaret eden Kenanoğlu, “Küçükçekmece’de bulunan Garip Dede Cemevi, özellikle hafta sonları 4-5 bin insanın ziyaret ettiği tarihsel bir dergahımızdır. Cemevi Başkanı’nı tanıyan bir Emniyet yetkilisi arayıp ‘Dikkatli olun, sorun yaşanabilir, birtakım bilgiler var’ diye uyarıda bulunmuş. Bu telefondan iki gün sonra Sedat Peker tweet atıyor. Dolayısıyla biz meselenin ciddi olduğunu, sadece bir tweetten ibaret olmadığını biliyoruz” dedi.
Garip Dede Cemevi’nin 1.5 yıldır polis koruması altında olduğunu aktaran Kenanoğlu, Alevilere yönelik bir saldırı olasılığında öncellikle bu tür yerlerin hedef haline geldiğini belirtti. Garip Dede Cemevi Başkanı’nın aynı zamanda Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı olduğuna işaret eden Kenanoğlu, dolayısıyla yapılan bu uyarının aslında bütün Alevi kurumlarına yönelik olduğunu kaydetti.
ALEVİLER HEP HEDEFTE
Peker’in bugün anlattıklarını Alevilerin ve Kürtlerin bizzat yaşadıklarını anımsatan Kenanoğlu, “Türkiye’de ne zaman karanlık günler tezgahlansa Kürtlerin ve Alevilerin başlarına mutlaka felaket gelir” dedi. Kenanoğlu, Maraş- Çorum-Sivas-Gazi gibi Alevilere yönelik katliamların da tarihsel dönüşümlerin olduğu dönemlerde yaşandığını söyledi. Bugün de ülkenin karanlık günlerden geçtiğini hatırlatan Kenanoğlu, at izinin it izine karıştığını vurguladı. Kimin kimi yönettiğinin belli olmadığına işaret eden Kenanoğlu, “Bu tür karanlık süreçlerde, toplumsal kesimlere yönelik saldırılar hedeflenmiştir hep. Hafızalarda oluşmuş bir bilinçaltı Alevileri çok kolay hedef haline getiriyor. Alevilere yönelik katliamlara baktığın zaman çoğunlukla ‘Aleviler camiyi taşladılar, küfür ettiler’ gibi bir sürü yalan ve iftira üzerine çok çabuk galeyana getirme durumu sağlanıyor. Bu nedenle de Aleviler hep hedefte” şeklinde konuştu.
Kenanoğlu, gelen giden iktidarlar tarafından her daim tekçiliğin empoze edildiği bir ortamda, Alevilerin zaten kendilerini tehdit altında ve tedirgin hissetme durumunun kronikleştiğini belirtti. Buna karşı Alevilerin daima tetikte olduğunu vurgulayan Kenanoğlu, olası bir saldırı tehdidine karşı da cemevine gidip nöbet tutmak isteyen çok sayıda yurttaş olduğunu aktardı.
SOYLU SÜRECİ NASIL BALTALADIKLARINI İTİRAF ETTİ
Bu kısır döngüden ancak demokratik bir anayasa ile çıkılabileceğini vurgulayan Kenanoğlu, ancak bunun önündeki en büyük engelin mevcut iktidar ve zihniyeti olduğunu söyledi. Bu durumun bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından bir televizyon programında itiraf edildiğini belirten Kenanoğlu, şunları söyledi: “Soylu, 7 Haziran-1 Kasım 2015 arasını kastederek, ‘Türkiye’de HDP ile bir anayasa yapılacaktı. Biz buna engel olduk’ dedi. O öyle değil aslında. O anayasa çalışmaları, HDP ile değil tüm toplumsal kesimleri temsil eden demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla birlikte yürütüldü. O dönemde AKP’nin ne kadar samimiyetle bu işe girdiğini bilemem ama ben o zaman Alevi kurumları adına bu süreçte yer almıştım ve bizler samimiyetle bu topraklarda eşitçe, kardeşçe, özgürce bir arada yaşamak için demokratik bir anayasa yapılması yönünde hareket ettik. Soylu ise bu süreci nasıl baltaladıklarını, ‘engel olduk’ diyerek açıkça itiraf etti. İşte bu ülkenin karanlık güçler tarafından yönetilmesini isteyen tam da bu zihniyettir. Çünkü Kürt ve Alevi sorunu çözülürse artık bu ülkeyi karanlık güçlerle yönetemeyecekler.”
İKTİDARDAN KURTULMAKTAN BAŞKA SEÇENEK YOK
Türkiye’deki talancı, rantçı, çeteci, mafyatik siyasetin ancak karanlık dönemlerde varlığını sürdürebileceğini hatırlatan Kenanoğlu, o yüzden demokratik bir anayasa oluşumunun önüne engel olduklarını, Kürtlerin ve Türklerin kardeş gibi yaşamasını istemediklerini vurguladı. Bu karanlıktan çıkmak için bu iktidardan kurtulmaktan başka seçenek olmadığını belirten Kenanoğlu, “Bu mafyatik kirli ilişkiler bizzat iktidarın sahiplendiği bir durumdur. Tek çözüm erken seçim ve sandık, sonra da demokratik bir anayasası yapılmasıdır” dedi.