Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi’nde 2016 yılından beri tutuklu bulunan DTP eski Eşbaşkanı ve HDP Eşbaşkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un sağlık durumu giderek kötüleşiyor.

Hafıza kaybı yaşayan ve günlük ihtiyaçlarını ancak hücredeki arkadaşlarının yardımıyla görebilen Tuğluk, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından verilen, “Ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremez…” raporuna rağmen, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği tam ters yöndeki rapor nedeniyle tahliye edilmiyor.

ANF’ye konuşan Tuğluk’un Avukatı Reyhan Yalçındağ, cezaevinin kötü koşullarından ötürü müvekkilinin durumunun gün geçtikçe ağırlaştığına dikkat çekti.

BİR ATK KLASİĞİ…

Müvekkilinin sağlık durumunun annesinin cenazesine yapılan ırkçı saldırı sonrası kötüleşmeye başladığına işaret eden Yalçındağ, ancak bazı siyasi çevreler tarafından bu durumun art niyetli kullanılması olasılığına karşı, kesin teşhis konulmadan kendisinin ve ailesinin o dönemde bunun kamuoyu ile paylaşılmasını istemediklerini söyledi.

Tuğluk’un Kocaeli Tıp Fakültesi’ne sevk sürecinin sadece avukat olarak kendi çabalarıyla değil, bizzat Kocaeli cezaevi idaresinin bu konudaki gözlemleri ve müracaatları sonucunda da gerçekleştiğini belirten Yalçındağ, şöyle konuştu: “Müvekkilimizin Kocaeli Tıp Fakültesi’ne sevki cezaevi idaresiyle de alakalı, çünkü kötüye giden durumu onlar da görüyorlardı. Kocaeli Tıp Fakültesi’nde Aysel Tuğluk üzerinde 7 ay boyunca yapılan tetkikler sonucunda çok kapsamlı bir rapor hazırlandı. Raporda, ‘hastalığının kronik seyirli olduğu ve ilerleyici vasıf arz ettiği, cezaevi koşullarında sağlanabilecek tıbbi destek ve bakımın yeterliliğinde sorun yaşanabileceği, ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği, dolayısıyla cezasının infazının ertelenmesi’ gerektiği kaydediliyordu. Ama buna rağmen İstanbul ATK tarafından ‘hayatını yalnız idame ettirebilir’ şeklinde tam ters yönde bir rapor verildi. Bu bilindik bir hikaye aslında. Cezaevinde yaşamını yitiren ya da tahliye olduğu gün vefat eden örneklere baktığınızda bunu görüyorsunuz: Yerel hastanelerde aylarca tetkikler yapılarak uzman hekimler tarafından hazırlanan raporların ardından, nedense hasta mahpusları sadece 5 dakika gören İstanbul Adli Tıp Başkanlığı tarafından tam ters yönde raporlar yayınlanıyor. Biz Kocaeli Tıp Fakültesi ile İstanbul ATK raporları arasındaki çelişkinin açığa çıkarılması için Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV) başvurduk ve uzman hekimler tarafından alternatif bir rapor hazırlanmasını istedik. TİHV’den çıkan raporda iki rapor arasında ciddi çelişkiler olduğu ve bu çelişkilerin ortadan kaldırılması için Aysel Tuğluk’un mutlaka ATK’nin üst kurulu tarafından muayene edilmesi gerektiği belirtildi” dedi.

‘MÜVEKKİLİMİZİN ACİLEN TEDAVİ OLMASI LAZIM!’

1 Kasım 2021 tarihinde Kocaeli Savcılığı aracıyla ATK üst kuruluna raporlardaki çelişkilere işaret eden bir başvuruda bulunduklarını anlatan Yalçındağ, ancak aradan 5 hafta geçmesine rağmen hala kendilerine bir yanıt verilmediğine dikkat çekti.

Gelinen noktada müvekkilinin ihtiyaçlarını hücre arkadaşlarının yardımıyla görebildiğine işaret eden Yalçındağ, “Bir puzzle düşünün, ama parçaları eksik. Onlar yerine konulamıyor. Tuğluk Hanım’ın da durumu böyle. Yeme, içme, konuşma, yazma, savunmalara hazırlanma konusunda zorluklar yaşıyor. O nedenle mahkemeye gelemedi.

Uzman hekimler bu durumun git gide ağırlaşacağını raporlarında açıkça belirttiler. Ziyaretine gittiğimizde bazı kişileri veya bazı söylemleri hatırlamıyor. Ki, cezaevindeki kötü koşullar nedeniyle durumu daha da ağırlaşıyor. Üç kişilik hücrede kalıyor ve sürekli aynı insanları ve nesneleri görüyor. Bilime, ahlaka, tıp etiğine, vicdana ve hukuka dönülmesi gerekiyor. Bunlara uyulması çağrısını yapıyoruz ama uyulmuyor.

Müvekkilimizin acilen tedavi olması lazım” dedi.