JustPaste.it

ilker kurt salat

Sami dilleri ortak bir kökene (proto-semitik) dayandıkları için, hem de tarih boyunca sürekli etkileşimde oldukları için çok fazla orak kelimeye sahiptirler. Özellikle Aramice, uzun süre lingua franca olarak egemendi, hem de Yahudi ve Hırıstiyanlar'ın din dili olması hasebiyle pek ziyade dini kavramı öteki dillere kazandırdı; İslam öncesi devirde zekāᵗ (zəkūt), ṣadaḳaᵗ (ṣidāḳā), ḳurbān (ḳūrbān), cenneᵗ (ginnət), cehennem (gehīnnām), melek (məlˀāk), şeyṭān (şāṭan), nebī (nəḇī) vb. bazı sözcükler Hicaz ve Yemen Arapçası'na entegre olmuşlardı. ṣalāᵗ (صلاة) da bunlardan biri.
Aramice..... ṣəlōṯ (צלות) "eğilerek yapılan dua"
Süryanca... ṣəlūṯ (ܨܠܽܘܬ݂)
İbranca...... ṣəlōṯ (צלות)
Ge'ez.......... ṣäloṯ (ጸሎት)
Sebe........... ṣalāt (𐩮𐩡𐩩)
Arapça....... ṣalāᵗ (صلوة)
Asurca....... ṣulû - ṣullû
Bu kelime, ṣəlā (צלא) "döndü, eğildi; eğilip dua etti" fiilinden türetilmiştir:
Luka 6:12 - ܗܘܳܐ ܕ݁ܶܝܢ ܒ݁ܝܰܘܡܳܬ݂ܳܐ ܗܳܢܽܘܢ ܢܦ݂ܰܩ ܝܶܫܽܘܥ ܠܛܽܘܪܳܐ ܠܰܡܨܰܠܳܝܽܘ ܘܬ݂ܰܡܳܢ ܐܰܓ݁ܰܗ ܗ݈ܘܳܐ ܒ݁ܰܨܠܽܘܬ݂ܶܗ ܕ݁ܰܐܠܳܗܳܐ
"İsa, o gün dua etmek için dağa çıktı; bütün geceyi orda allah'ın duası(ṣəlūṯ) ile geçirdi."
Luka 2:36-37 ܘܚܰܢܳܐ ܕ݁ܶܝܢ ܢܒ݂ܺܝܬ݂ܳܐ ...ܡܶܢ ܫܰܒ݂ܛܳܐ ܕ݁ܳܐܫܺܝܪ ...ܘܠܳܐ ܦ݁ܳܪܩܳܐ ܗ݈ܘܳܬ݂ ܡܶܢ ܗܰܝܟ݁ܠܳܐ ܘܰܒ݂ܨܰܘܡܳܐ ܘܒ݂ܰܨܠܽܘܬ݂ܳܐ ܦ݁ܳܠܚܳܐ ܗ݈ܘܳܬ݂ ܒ݁ܺܐܝܡܳܡܳܐ ܘܰܒ݂ܠܺܠܝܳܐ
"Aser kabilesinden ...Hanna diye bir peygamber vardı; Mabetten hiç ayrılmadan, gece gündüz oruç ve dua(ṣəlūṯ) ile ibadet eden birisiydi."
Daniel 6:10 בָּרֵ֣ךְ עַל בִּרְכֹוהִי וּמְצַלֵּא
"Daniel dizlerinin üzerine çöküp dua etti(məṣallē)"
Arthur Jeffery, bir imla hususiyetine dayanarak kelimenin aslen Aramice'den Arapça'ya geldiğini söylemişti ama Eski Güney Arabistan epigrafisindeki son keşifler artık onun tezini geçersiz kılıyor. Yine de ṣalāᵗ'ın Aramice asıllı olduğunu düşünmek için bir kaç makul sebep var. Mesela, ancak Yahudilerin bölgede etkin oldukları tarihten itibaren ortaya çıkıyor olması. Özellikle geç Sebaic (4-6. yüzyıl) dönemde başlıyor. Bazı örnekler:
l 𐩣𐩺𐩬 𐩣𐩱𐩧𐩳𐩬 𐩹𐩨𐩧𐩱 𐩫𐩡𐩣 𐩥𐩨𐩮𐩡𐩩 𐩦𐩲𐩨𐩠𐩥 𐩺𐩯𐩧𐩱𐩡
"Her şeyi yaratan göklerin ve yerin Rabbi ve halkı İsrail'in duası(ṣalāt) ile."
l 𐩢𐩴𐩧 𐩨𐩬 𐩪𐩡𐩣𐩩 𐩡𐩺𐩪𐩣𐩲𐩬 𐩧𐩢𐩣𐩬𐩬 𐩮𐩡𐩩
"Rahman, S¹lmt'ın oğlu Ḥgr'ın duasını(ṣalāt) duydu/duysun"
l 𐩡𐩺𐩪𐩣𐩲𐩬 𐩧𐩢𐩣𐩬𐩬 𐩮𐩡𐩩
"Rahman duayı(ṣalāt) duydu/duysun"
l 𐩰𐩠𐩡𐩩 𐩪𐩡𐩣 𐩪𐩨𐩲 𐩮𐩡𐩩 𐩣𐩲 𐩥𐩧 𐩪𐩰𐩧
"Ey Allāt! esenlik ver, koru ve bu yazıyı silenin duasını(ṣalāt) lanetle"
Hakeza Cahiliye devrine atfedilen şiirlerde:
l وصهباء طاف يهوديها وابرزها وعليعها ختم وقابلها الريح في دنها وصلى على دنها وارتسم
"Kızıl şarap ki onun sahibi etrafnda dolandı, Onu çıkarıp mühürledi ve küpünün içinde rüzgara karşı bıraktı, sonra da başına bir şey gelmesin diye küpü için dua etti(ṣallā alā) ve korunasını diledi."
Suryanice İncil'de beīt ṣəlūṯā (ܒ݁ܶܝܬ݂ ܨܠܽܘܬ݂ܳܐ) "dua evi" ibaresi 'tapınak, mabed' anlamında geçer; çoğulu ṣəlavəṯ (ܨܠܘܬܐ‎) şeklindedir. Kuran'da ṣalavāt (صلوات) olarak isimlendirildiğine dikkat edin!
İlker kurt