JustPaste.it

Anayasa referandumu: HAYIR mı? BOYKOT mu?

 

AKP, 15 yıllık iktidarının finalini "tek adam-tek parti" iktidarıyla pekiştirecek Anayasayla yapmak istiyor.

RTE'nin emir ve komutasıyla 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra başlayan şiddet ve siyasi tasfiye süreci, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası AKP darbesine kadar ulaştı.

 

7 Haziran hezimetinden sonra onlarca yerleşim yeri tanklarla aylarca yok edildi, binlerce insan katledildi, çocuklar parçalandı, gençler diri diri yakıldı...

Sonra, hazırlığından haberdar oldukları ve tüm muhalifleri sindirmede kullanacakları ve geçmişte ortakları olan bir çetenin darbe girişimine izin vererek OHAL ilanıyla siyaseti ve sivil alan orgutlenmelerini reginnaldılar. OHAL anayasası olan KHK'lerle ve emir kulu yargı ile başta HDP milletvekilleri olmak üzere, DBPli belediye başkanları ve binlerce siyasetçi tutuklandı, AKP cizgisini red eden basın tasfiye edildi.

 

Peki, AKP'nin yanına MHP'yi alarak meclis gündemine getirdiği Anayasa taslağı ne öngörüyor? Bu Anayasa kabul edilirse toplumu ve spesifik olarak Kürt Hareketini bekleyen tehlikeler nelerdir? Bu konuyu biraz tartişmaya açmak gerekiyor

 

TESPiT:

Her hangi bir alanda daha önce bir düzenleme YOKSA.. yeni yapılacak plan, proje, program veya kanun, anayasa vb ile ilgili insanların fikri soruldugunda kişiler ve örgütlenmeler Evet, Hayır, Kararsız ve Boykot fikrinde olabilir. Bu tutumların her biri, kişi veya tarafların önüne konan metinden beklentileriyle ilgilidir.

Ancak, eğer daha önce o alanda bir metin VARSA... onun değiştirilmesi teklifi tarafların önüne konuyorsa, aynı kesimler karar verirken eskinin içeriğini de göz önüne alır. Hem yeninin getiri/götürüsünü tartar hem de eskiye nazaran avantaj/dezavantajlarını.

Bu çerçevede Evet, Hayır veya Boykot kararı verenler bu iki olguyu da dikkate alır

 

ANAYASA:

AKP'nin degiştirmek istediği maddeler tek adam yönetimini ve meclis dahil tüm kurumların o tek adama bağımlılığını amaçlıyor.

*Anayasa mahkemesi üyelerini atama

*Bakanlar kuruluna başkanlık etme

*Meclisi feshetme yetkisi

*OHAL ilan etme yetkisi

*Iktidar partisine ve dolayısıyla meclise hükmetme yetkisi

* Yasama, yürütme, yargı erklerinin ve basının tek elde olup tek ses olması vs vs vs

 

Tüm bu değişimlere, kendisini üniter TC'ye ait gören ve reform/revizyonlarla sistemiçi tartışmaya dahil olan Kemalistlerin, laiklerin, sol-sosyaldemokratların ve kimi dindar siyasetlerin (Saadet Hayır diyecegini deklare etti örnegin) HAYIR demesi anlaşılırdır.

 

Peki,

ÖZ YÖNETiM/Özerklik sistem tasavvuru olan ve mevcut uniter-merkeziyetçi Cumhuriyet yerine idari, hukuki, güvenlik ve siyasi eksende yerel statü ve çogulcu demokrasiyi hedefleyen Kürt Hareketi ve dostları için referandum konusu olan Anayasa teklifinin getireceği avantajlar ve dezavantajlar nelerdir?

 

Mevcut Anayasa - Referandum Anayasasi:

 

*** OHAL: Mevcut anayasa ile şu anda ve 80'lerde, 90'larda Kürdistan'da OHAL vahşeti uygulanmadı mı?

Kürtler icin artık rutinleşen OHAL'i uygulamada ister tek kişi olsun ister meclisteki diger partilerin kararıyla olsun, tereddüt edildi mi?

Mevcut Anayasa ile OHAL'i tek 1 kişi ilan etmedi mi? Uzatılması emrini vermedi mi?

*** AYM: AYM üyelerini tek kişi (RTE) degil de mevcut haliyle meclis seçtiginde Kürtler için degisen ne var? Mesela Cizre'de insanlar sokakta katledilirken AYM'sine yapılan bireysel basvurularda AYM ne karar verdi? Hatırlıyoruz degil mi? Ya da partilerimizin kapatilması, mv'lerimizin tutuklanması hakkındaki kararı?

*** MECLiS FESHi: 7 Haziran sonrası meclis feshedilmedi mi? Bunu gelecek anayasa ile mi yaptı AKP yoksa mevcut anayasa ile? Tek 1 kişi meclisi feshedip 1 Kasım seçimine götürmedi mi?

Bakanlar Kuruluna şu anda kim başkanlık ediyor?

 

Tum bunlar RTE'nin zaten mevcut durumda da TEK ADAM sistemi kurdugunun kanitı degil mi? Dahası, Kürt Hareketi icin mevcut anayasada OLUMLU olan ne var ki gelecek olan Anayasa onu ortadan kaldırmış olsun?

 

CHP DEMAGOJisi:

CHP merkezli yeni bir linc dalgası ile karşı karşıya Kürt Hareketi.

Kürt Hareketinin tabanına "BOYKOT edersen AKP'nin EVETine hizmet etmis oluyorsun" saldırısı var. Teorikte dogru bir arguman ama politik olarak yanlis ve saptırmacı. Cünkü bu söylem sadece ve sadece EVET-HAYIR diyenlerin iradesini baz alan, BOYKOT diyenlerin gerekcesini hiçleştiren ve sadece referandum sonucunda onları suclamak icin hedef haline getiren söylemdir. Oysa BOYKOT da Evet ve Hayır kadar bir siyasi tavırdır ve secimin sonucunun diger iki gruptan kime yarayacağını umursamak yerine onlarin tutumuna karşi 3.yoldur. 2010 referandumunda oldugu gibi

 

CHP Merkezli bu saldirilara gelince, şunu hatırlatalım:

* HDP'yi "terörün bir parcası ve uzantısı" gören CHP, nedense referandumda "Türk demokrasisinin yanında" yanında görmek istiyor. Oysa

* 7 Haziran'dan önce "HDP-AKP başkanlıkta anlastı" diyen CHP seçimden hemen sonra AKP ile "istikşafi" koalisyon görüşmesine başlamadı mı?

* AKP'nin getirdigi Irak ve Suriye (gercekte Başur ve Rojava isgali) tezkeresine destek vermedi mi?

* AKP'nin HDP mv'ni tutuklatmak icin getirdigi dokunulmazlıgın kaldırılması teklifine "terörle yan yana görunemeyiz. Anayasaya aykırı bile olsa Evet diyecegiz" diyen CHP degil miydi?

* HDP'nin mv tutuklama yasasina karsı AYM itiraz icin CHPdeki "demokrat" mv destek istemesune CHP "destek veren partiden ayrılsin" tehdidinde bulunmadı mi?

* MHP zaten AKP'nin kuklası. Durumu ortada. Secimden önce MHP Bsk Yrd. Tugrul Türkeş'i AKP'ye gönderip orda Genel Bsk Yrd yaptıran MHP'nin kendisidir

 

AKP (+MHP) getirdiği anayasayı "tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet, TEK ADAM" şiarıyla halka götürüp EVET demelerini istiyor.

CHP ise "AKP sistemi degiştiriyor. Vatan tehlikede. Laiklik tehlikede. Atatürkcülük tehlikede" şiarıyla halktan HAYIR demelerini istiyor

 

Kürtlere gelince...

 

Kürtleri siyasi, kültürel, düşünsel, statü özgürlüğünden yana olan hicbir Kürt EVET diyemez bu teklife.

Bu teklifte Kürt'e igne ucu yarayacak bir madde yok. AKP+MHP'nin hazırladığı tekliften zaten başka şey de beklenemezdi

 

Peki sandığa gidip HAYIR mı denmeli yoksa sandığa gitmeyi BOYKOT mu etmeli Kürtler?

 

I) AVANTAJLAR:

 

HAYIR: Toplumda "yeni ve demokratik bir anayasa talebini" öne çıkarabilir. Lakin, CHP'nin Kürtlere siyasi, kültürel ve yönetimsel hakları kabul edecegini deklare etmesiyle (hayalcilik)

AKP+MHP'nin anayasa teklifi referandumda red edilirse 2017 icerisinde erken secim olacak. Secim süresince HDP'nin 2 yıldır kitlelerle bütünleşememe engeli kısmen gevşeyebilir.

(Anayasa teklifi red edilse, erken secimde MHP'nin baraj altında kalacagı kesin. 

bile RTE'nin herşeye karar vermesi önünde engel yok yine)

 

BOYKOT: Boykot, 1982 K.Evren darbe anayasasını da, 2017 RTE dikta anayasasını da red etme, ikisi arasında tercih yapmama, demokratik bir anayasa olmadığı sürece mevcut ve gelecekteki sistemi red etme tavrıdır.

Kürtlerin boykot kararı alması durumunda muhalefetten vazgectikleri anlamına gelmez. Tam tersine Kemalist ve Erdoganist faşizmi red edip sistemle arasina mesafe koymasından hareketle 3.yol stratejisi geregi "Öz Yönetim" ısrarını ortaya koyar.

Yanısıra, AKP son iki yıldır FGCemaati unsurlarını devletten tasfiye etmeye calışıyor. Toplumsal tabanı bile olmayan FGC subayları darbeye kalkıştı. 14 Temmuz'da toplumda kimse bu kalkışmaya ihtimal vermiyordu. Oysa 15 Temmuzda kitleleri tank, ucak ve helikopterle vuran askerleri; askerleri linc edip kafasinı kesen kitleleri gördük.

Kürtler aradan cekilirse AKP icin sıra devletteki (ordu, yargı, emniyet vs) Kemalistleri tasfiye etmeye getirecek. Toplumsal tabanı da olan Kemalistlerin tasfiyesi süreci, TC'yi ayakta tutan Kemalist+Türkislamcı bütünlüğü bozar.

Hangi taraf galip gelirse gelsin mevcut durumdan daha zayıf olacaklar.

Sandıga katılım cok az olacagi (HDP+zaten oy kullanmayanlar) icin HDP kitlesi oldugundan da fazla ve sözünü dinlettigi kitleler daha fazla görülecektir.

Kürtlerin, TC'deki iki egemen kanattan (Kemalist, Turkislamist) tamamiyle uzaklaşmasına ve gercek anlamda STATÜ eksenli diplomasi agırlıklı yeni bir mücadele rayına oturtabilir.

Öyle ki, AB ve NATO üyesi ülkeler bile artık mevcut haliyle TC ile devam edilmesini tartışırken...

 

II) DEZAVANTAJLAR

 

HAYIR:

Kürtler sandığa gidip HAYIR derse, referanfumda Evet cogunlugu çıkarsa veya Hayır çıksa bile AKP iktidarının hedefinde Izmir, Antalya, Eskisehir vs olmayacak; Amed, Şırnak, Dersim vs olacak.

Kürtlerin sandıga katılımı az olsa "siyasi iradesini dinlemeyen kitle" algısı oluşur (mevcut halde HDP sandıga gidin dese bile katılımın az olacagı herkesin malumu)

 

BOYKOT:

Kürt hareketi dışındaki antiAKPciler Kürt siyasi hareketini sorumlu tutacaklardır. "Sizin boykotunuz EVET oylarının fazla çıkmasına sebep oldu" diyecekler. Kürt Hareketini AKP deatekcisi olmakla suclayacaklardır. 7 Haziran seçiminden önce yaptıkları gibi

(Bu kesimin 2015, 2016'da onlarca Kürt yerleşimi tanklarla aylarca yıkılırken, yüzlerce genc diri diri yakılırken kılını kıpırdatmadıgını akılda tutalım)

 

SONUÇ:

Kürtler, OHAL'in olduğu, HDP mv dahil binlerce siyasetcisinin tutuklu oldugu, Önderliginin ağır tecrit koşullarında oldugu, Rojava ve Başur'da da fiili işgal ve saldırıların olduğu bir ortamda en başta SANDIK kurulmasını meşrulaştiracak katılımdan uzak durmalı. Yanısıra iki darbe anayasası arasında Evet-Hayır tercihinde bulunmamalı ve son olarak da Kemalistler ile Türkislamcıların birbirini tasfiye sürecinde bir tarafı güçlendirecek katılımdan uzak durmalıdır.

Birileri Kürtlerin BOYKOTu AKP'yi güclendirir diyebilir. O birileri Kürtler diri diri yakılırken, mv tutuklanırken izliyordu. O birileri, sandığagidip EVET diyecek kisileri HAYIRa ikna etmeyle uğraşsın.

Kürtlerin de artık "seni baskan yaptirmayacağız, dedik" takıntısından kurtilması lazim. Kürtler o sözünü 7 Haziran'da tuttu. 7 Haziran'da RTE'nin istedigi 400 mv'ni HDP engelledi. Ayrica AKP'yi iktidardan da etti. Lakin simdi "onlara baharda tarihin en büyük saldirisinı yapacagiz" diyen bir rejim var. Kürtler öyle bir strateji izlemeli ki o rejim baharda kendi içinde calkalansın ve taraflar birbirini tasfiye sürecine girsin. Aksi takdirde AKP/RTE erken seçim icin milliyetci oyları cekmek adına Rojava, Qandil ve Sengal saldırısını devreye sokacaktır.

Kürtlerin BOYKOT kararı RTE/AKP+MHP'yi rahatlatmayacaktır. Şu anda mecliste gördüğümüz Kemalist-Türkislam catışmasını toplumsallaştıracaktır. Kürtler bu kutuplaşma ve catısmanın tarafı olmamalıdır

 

BOYKOT radikal bir duruştur, sistemin iki kanadının anayasasını da red etmedir, statü arayışıdır