JustPaste.it

68 kadın tutsağa işkence

Bayburt M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan Nudem Duran, 68 kadının sürekli sistematik şiddete maruz kaldığını söyledi.

08 Eylül 2017 Cuma | Haber

36203.jpg

 

Bayburt M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan Nudem Duran, 68 kadının sürekli sistematik şiddete maruz kaldığını söyledi.

Siyasi tutsaklara yapılan işkenceye her gün yeni bir cezaevi ekleniyor. Daha önce sürekli işkence ile gündeme gelen Tarsus T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nin ardından Bayburt M Tipi Cezaevi’nde de işkence yapıldığı tutsaklar tarafından ailelerine aktarıldı. Bayburt M Tipi Cezaevi’nde kalan ve söylediği şarkılar nedeniyle ‘örgüt propagandası’ yaptığı gerekçesiyle tutuklanan Nudem Duran (26), ailesi ile yaptığı görüşmede tutsaklar olarak işkenceye maruz kaldıklarını söyledi.

Anne Hatice Duran, cezaevinin uzaklığı nedeniyle sürekli ziyaret edemediğini belirterek, "Kızım Bayburt Cezaevinde, zaten çok uzak olduğu için sık sık ziyarete gidemiyorum. İki-üç aydan sonra ilk defa bu ay bayram nedeni ile ziyarete gittim. Ziyarette kızım bana burada şiddete maruz bırakıldıklarını aktardı. Keyfi uygulamalar nedeniyle 68 kadın tutsağın kaldığı koğuşta sürekli şiddet uygulanıyor” diye konuştu.

 

 Yapılan uygulamalar keyfi 

 İşkencenin yanı sıra koğuşların neredeyse her gün ve her saat aramadan geçirildiğinin kendisine aktarıldığını ifade eden Hatice Duran, "Kızım cezaevinde 12 Eylül uygulamalarının hayata geçirilmek istendiğini söyledi. Kızımla görüşürken dahi oradaki baskı ortamını hissettik. Biz tutsak yakınları olarak bu uygulamaya karşı sessiz kalmayacağız. Hükümet çocuklarımızı tutsak ederek zaten bizlere hayatı zehir etti. Bir de o dört duvar arasında işkenceye maruz bırakmalarını asla kabul etmeyeceğiz” dedi.

Cezaevlerindeki baskılara karşı İnsan Hakları Dernekleri ve duyarlı kesimlere çağrıda bulunan Hatice Duran, şöyle konuştu: "Benim kızım üç senedir cezaevinde bulunuyor. 18 sene daha kalacak. Böyle bir muamele ile değil 18 sene, iki ay daha cezaevinden kalınmaz. Orada işkenceye maruz kalan sadece benim kızım değil, bütün kadın tutsaklardır. Bu nedenle herkesi cezaevlerine sahip çıkmaya çağırıyorum."  

 

 BAYBURT

 

 

 


 

 

Cezaevinde LCW’ye yasak!

 

Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde, Türkiye'de 415 mağazası bulunan LC Waikiki (LCW) markalı tişörtler de ‘örgüt propagandası’ sayıldı.

Hak ihlallerinin tavan yaptığı Türkiye cezaevlerinde, tek tip elbise dayatması çeşitli baskı ve hukuksuz yöntemlerle kendini göstermeye başladı. Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Vedat Aktemur isimli siyasi tutsak, yazdığı mektupta, LCW markalı tişört giydiği gerekçesiyle hastaneye sevkinin jandarmalar tarafından engellenmeye çalışıldığını aktardı. Olayın 16 Temmuz’da gerçekleştiğini belirten Aktemur, yaşadıklarını şöyle yazdı: “Öğleden sonra hastaneye sevkim vardı. Jandarmalar tarafından ellerime kelepçe takılacağı sırada uzman çavuş üzerimde bulunan LCW markalı yazılı tişörtte işaret ederek beni götüremeyeceklerini söyledi. Nedenini sorduğumda, bakanlık talimatının olduğunu; yazılı olan kıyafetlerle kimseyi dışarı çıkartamadıklarının cevabını verdi ve hastaneye gitmemi keyfi bir biçimde engellemeye çalıştı. Bir tişörtte yazan herhangi bir yazının örgüt propagandası olamayacağı söylediğimde ise komutan bana 'Hero' yazılı tişörtleri örnek göstererek yapılanları meşrulaştırmaya çalıştı.”

Gönderdiği mektupta, “Markası belli ve hapishane idaresi tarafından içeriye alınmış herhangi bir tişörtte yazan yazı nasıl örgüt propagandası olabilir?” sorusunu yönelten Aktemur, “Eğer bu tişörtlerde yazılanlar tehlikeliyse o zaman tüm LWC mağazalarının kapatılması gerekir” diye yazdı.

 

Tek tip elbisenin bahanesi

Devrimcilere karşı baskı ve saldırı yöntemi olarak kullanılan bu uygulamayı kabul etmeyeceklerini vurgulayan Vedat Aktemur, şunları da kaydetti: "Bu uygulama kişiliğimize, değerlerimize, inançlarımıza bir saldırıdır. AKP iktidarı FETÖ’yü bahane ederek hapishanelerde baskıyı meşrulaştırıp, tek tip elbise zeminini hazırlıyor. Bu uygulama devrimci tutsaklara tek tip elbise dayatmasının bir başlangıcıdır. Bunlar tarih boyunca gördüğümüz çeşitli bahanelerdir. Faşizm sıkıştıkça saldırmak ister, öncesinde de çeşitli bahaneler üreterek yapacağının zeminini hazırlar. Bu yapılanlarda tek tip elbise uygulamasının bir bahanesidir. Biz tek tip elbiseyi hiçbir koşulda kabul etmiyoruz ve siyasi kimliğimize yapılan saldırılara boyun eğmeyeceğiz, direneceğiz."