JustPaste.it

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…

İletişim ve çatışma araçlarında mücahidlerin arasında bulunan fitnelere, destekçilerinin (Ensarın) arasında vuku bulan sürtüşmelere ve Şam’da olup biten olaylara yönelik durulması gereken duruş;

Öncelikle Yüce Allah’ın sözünü hatırlatıyorum;

Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden yalnız zulmedenlere çatmaz (genele de sirayet ve hepsini perişan eder). [enfal:25]

Parçalanmalar ve bölünmeler, yalnızca neden olan kişi veya zulme neden olan kişileri etkilemekle kalmayıp, kuşkusuz bütün bir toplumu etkileyecektir.

İkinci hatırlatma: Ehli Sünnet vel-Cemaat’in ve selefi salihinin akidelerine itina ederek faydalı ilimlere özen gösterilmelidir.

Üçüncüsü: Peygamber’den (sav) bizlere sahih bir şekilde geldiği gibi hoşgörülü ve yumuşak davranmakla beraber verilmesi gereken bir hükümde acele etmekten uzak durulmalıdır. (Şüphesiz Allah bütün görevlerde yumuşak davranılmasını sever.)

Dördüncüsü: Sakın! Sakın! Bir mesele üzerine hüküm verdiğinde yalnızca kurallarına riâyet ederek şekillendirilmesi gerekmektedir. (Bir şey üzerine hüküm vermek tasavvur etmenin altındadır.)
Öğrenmediğin, tasavvur edemediğin ve bir kanıt (delil) üzere olmadığın görevlerde konuşmaktan ve ulaştırdığın şeylerden sakın!

Beşincisi: “Hep birlikte Allah’ın ipine sarılın. Parçalanıp bölünmeyin!”
Yüce Allah’ın bu kâvli cemâat kavramının hidayet ve hak üzere olmasına, rahmetin üzerlerine inmesine ve bölünmelerin azap yolu olduğuna işaret etmektedir. Âlimlerin onlarla beraber aynı saflarda olmaları da bunlardan bir alamettir.

Altıncısı: Fitne vaktinde bayraklar, sloganlar ve isimler yükseltilir.
Bu isimleri yüklenenlere itibar edilmeden ve istenilmeyen maksatlar üzerine inşa edilmeden, olayları yasal kanunlar (şeriât) terazisinde tartmak olmazsa olmazdır.

Yedincisi: Ne zaman kitap ve sünnet kanunları ile delil üzere alaycılık ve aşkınlık lisânına karşı yan yana hareket edilmiş ise, ön görüler toplumun arasında hak ve ortaklık üzere olmuş, gizliden ve alânen maslahât düşünülmüştür.

Sekincisi: Şüphesiz söylemler ve fiîller fitne vaktinde kontrollü olmalı;
Görmüş olduğun bütün makâle senin için yakışık ve yapılan bütün fiîller senin için yapmaya uygun olmamalıdır. Çünkü söylemlerin ve fiîllerin fitne vaktinde var olanlar üzerine düzenleyici faktörlerdir.
Onlardan (selef) kimin hayatı okunursa selefin yolu böyle idi.

Son olarak: Vasiyetim mü’minlerin yönetimine gelenlere ve özellikle ilim ve cihad ehli olan mü’min erkek ve mü’min kadınlara -ki onlar birbirlerinin velisidirler-, Mü’minlerin birbirlerini sevmeleri, birbirlerine yardım etmeleri ve şeriâtın nusreti için bu lütufta öncülerden olmaları farz kılınmıştır.
Onların hâyrın dışında anılmaları haram kılınmıştır, onları hâyır ve güzel zanlarla takdir edeceğiz.
Kuşkusuz âlimlerin ve mücahidlerin, içerisinde hâyrın dışında zikredildikleri meclisler kötü meclislerdir. Hainlik ile âlimlerin üzerlerine atılan iftiralar veya eksiklikler ortaya çıkmıştır. Çünkü âlimler gerçeklerden ibarettirler, bizler karıştığımız ve söylediğimiz şeylerden dolayı Allah’tan korkarız.
Allah’tan herkes adına doğruluk, güzel amelde ve sözde başarı diliyorum.

Şeyh Süleyman b. Nâsır el-Ulvan (Allah subhanehu onu korusun ve bereketlendirsin)